Güzel bir bahar günü ormanlık alanın yakınında geçirdiğiniz keyifli bir zaman diliminde ansızın kulağınıza sürekli devam eden bir gürültünün çalınması muhtemeldir. Öylesine bir gürültüdür ki bu merak etmeden duramazsınız. Bu ses ağaçkakanın ağaçları gagalama sesidir. Ağaçkakanlar isimlerinin hakkını verircesine bir güçle ağaçları gagalarlar sanki. Bir ağacı delerken yükselen o gagalama sesleri çok uzaklardan dahi duyulabilecek kadar güçlü olabilir. Çıkardıkları bu sesle merak uyandıran ağaçkakanlar görünüşleri ile de birçok sorunun öznesi haline gelirler. Örneğin nispeten küçük olan bu kuş nasıl olur da bu kadar güçlü bir gürültü çıkabilir? O sert ağaçları durmaksızın gagalarken hiç mi canları acımıyor? Ya gagasını kırar, beynine zarar verirse? Ayrıca neden ağaçkakan ağaçları, odunları gagalıyor?
Ağaçkakanların gagalama davranışları esasen üç ana amaca yöneliktir. 1.amaç beslenebilmektir. Ağaçkakanlar ağaçların kabuğunda omurgasızlar, yetişkin böcekler, onların yumurta ve larvaları ile beslenirler. Bazı ağaçkakanlar ayrıca ağaçların içinde bulunan özsularını da öğünlerine katarlar. Yani karşılaştığınız bir ağaçkakanın ağacı gagalamasının en temel ve muhtemel nedeni yemek bulabilmektir. Yahut buldukları yiyecekleri saklayabilmek için ağaçlarda delikler açarlar. 2.olarak ağaçkakanlar yuvalarını inşa edebilmek amacıyla gagalama yaparlar. Yuva yapmak için ölü veya ölmekte olan ağaçlarda delikler açarlar. Bu oyuklar sadece ağaçkakanlar için değil, aynı zamanda kendi yuvalarını yapamayan ancak bu oyukları yuva olarak kullanan birkaç tür için de önemlidir. Bu türler arasında; sıvacı kuşları, çit kuşları, mavi kuşları, bazı kırlangıçları, sinekkapanları ve hatta küçük baykuşları sayabiliriz. Ağaçkakanların ağaçları gagalamasının 3. gagalama amacı ise iletişimdir. Gagalama yaparak ağaçkakanlar kendi bölgelerini ilan eder ve türe özgü bir gagalama yaparak eş arayışına girerler.
Sürekli bir gürültüye sebep olan bu gagalama eyleminde ağaçkakanlar saniyede yaklaşık 20 gagalama yaparlar. Bu ortalama olarak günde 8000 ila 12000 arası gagalama olarak hesaplanabilir. Peki ya bu kadar hızlı ve güçlü gagalama yaparken ağaçkakanların başları ağrımaz mı? Ortaya çıkan sesten dahi biz insalarda baş ağrısına sebep olabilen bu eylem, ağaçkakanlar için aynı etkiyi oluşturmaz. Ağaçkakanların, gagalama sırasında yaralanmalarını önleyen bazı özellikleri vardır.
Gagalama işlemini yapan gaganın yapısı bu soru için ele alınması gereken ilk konudur. Bir ağaçkakanın gagasında iki katman vardır. Dış tabaka kabuk gibi sert, iç tabaka ise yumuşak ve esnektir. Bu gaga yapısı güçlü gagalamalar yapabilmelerine olanak sağlar. Ayrıca, bunca güçlü gagalama yaparken ağaçkakanların kafalarını, beyinlerini de muhtemel hasarlardan korumaları gerekir. Bunun için gagalarının arkasında bulunan özel bir kas ve tendon mekanizması gagalamanın etkisinden korunmak için amortisör görevi görür. Ayrıca, ağaçkakanların gagalarının hemen arkasında süngerimsi bir kemik dokusu bulunur. Bu doku gagalamanın güçlü etkisinin çoğunu emer. Ek olarak ağaçkakanların kafatası ile beyni arasındaki sıvı ve titreşimi kafatasının arkasına taşıyan kasla sarılmış bir kemik dokusu vardır. Sağlam yapısı ile güçlü gagalamalar yaparken, bu özellikleri sayesinde ağaçkakanlar yaralanmaz ve gagalamanın yıpratıcı etkisinden kendilerini korurlar.
Gagalama sırasında yaralanmaktan korunmak bir ağaçkakan olabilmek için yeterli değildir. Ağaçkakana özgü bir başka adaptasyon, dil dizilişidir. Ağaçkakanların gagalama yaparak bulabildikleri yiyeceklere uzanabilmeleri için kendilerine özgü bir dil yapıları vardır. Y şeklinde dokuz uzun ince kemikten oluşan ve üzeri kasla örtülü olan dilleri, iç gaga boyunca ağız tabanından başın arkasına kadar uzanır ve kafatasının üst kısmından gaga hizasına kadar kıvrılır. Kemik dokusu ile desteklenen bu çok uzun dil, ağaçkakanların yiyecek aramak için ağaçlarda oluşturdukları yarıklarının derinliklerine kadar erişebilmelerini sağlar.
Ağaçkakanlar gagalama yapabilmek, yiyeceklerine erişebilmek için ağaça dikey olarak tutunurlar. Peki ya nasıl böyle tutunabiliyorlar ve düşmeden bunca gagalama yapabiliyorlar?
Üç ön ayak ve bir arka ayak parmağı olan birçok kuşun aksine, ağaçkakanların önde iki ve arkada iki parmakları vardır. Sert kuyruk tüyleri ile birlikte bu ayak parmakları onların geriye doğru düşmeden gagalama yapabilmelerini, ağaçlara dik olarak tutunabilmelerini sağlar.
Ekosistemimizde180 farklı türde ağaçkakan vardır.
Tüm ağaçkakanlar aynı değildir. Ağaçkakanların yaklaşık olarak 180 türü vardır. Bu türlerden birçoğu Güney Amerika ve Güneydoğu Asya'da yaygın olarak bulunur. Ancak ağaçkakanlar hemen hemen her yerde bulunabilir. Uyum sağlayabilen bir kuş türü olduklarından bazı ağaçkakan türleri göç de edebilmektedir. Bu sebeple Antarktika, Avustralya, Yeni Zelanda, Yeni Gine ve Madagaskar dışında dünyanın her yerinde bir ağaçkakana rastlama ihtimaliniz oldukça yüksektir. Ülkemizde ise Ağaçkakangiller (Picidae) ailesine ait 9 ağaçkakan türü bulunmaktadır. Bu türlerden 8'i ülkemizi göç güzergahı için kullanmaktadır ve yalnızca bazı dönemlerde misafirimiz olurlar. Yerli ağaçkakan türümüz "Boyunçeviren" olarak bilinen Jynx torquilla kuşudur.
Boyunçeviren, kuş gözlemcilerinin dışında farkedilmesi zor, ince, diğer ağaçkakan türlerinden farklı, ince desenli giysisiyle kamufle olabilen bir kahverengi ağaçkakandır. Uçuşu düz ve hafif dalgalıdır. Tanımlayıcı özellikleri uzun kuyruğu, altının kirli beyaz üzerinde kahverengi pullu deseni, koyu göz çizgisi, tepesinden sırtına inen siyah çizgi, kahverengi lekeli kanatları ve enine ince çizgili sarımsı boğazıdır. Çoğunlukla yerden beslenir. Yüksek, monoton, hüzünlü ‘vii-vii-vii-vii …’ şeklindeki ötüşü küçük bir doğanı andırır ve küçük ağaçkakanın sesiyle karıştırılabilir. Açık ormanlar, meyve bahçeleri, parklar, göç sırasında örtü olan herhangi bir alanda bulunabilir. Ağaçlardaki oyuklara yuva yapar. Görünümü zihnimizdeki ağaçkakan morfolojisine sahip olmasa da ağaçkakan ailesinin tür özelliklerini taşıyan yerli bir ağaçkakan olarak tanınmayı hakediyor.