Birçoğunuz çocukluğunuzda astronot olmak istemiş olabilirsiniz. Peki uzaya gittiğinizde neler yiyebileceğinizi hiç düşündünüz mü? Bilim kurgu filmlerinde izlediğiniz gibi ilginç gıdalar tüketeceğinizi düşünebilirsiniz. Fakat uzayda da Dünya’da yediğimiz gıdaları tüketiriz. Sadece biraz değiştirilmiş halde.
Uzay’da tüketilecek gıdalar, Johnson Uzay Merkezi’nde diyetisyen, mühendis ve uzay bilimcileri tarafından oluşturulan bir ekip tarafından analiz edilmektedir. Bu analizlerde gıdanın; besin analizleri, depolama ve duyusal analizleri, ambalajlama testleri ve daha birçok analiz yapılmaktadır. Uzay gıdaları raf ömrü koşulları depolanırken yaşanacak bir aksilik durumunda kalite özelliklerini korumalıdır. Öyle ki gıdaların raf ömrü 5 sene olacak şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle farklı üretim proses teknikleri kullanılmaktadır.
Termostabilize yöntemi; bu yöntemde genellikle konserve şeklinde çorbalar, mezeler, erişteler ve tatlı gibi gıdalar tüketilmektedir. Termostabilize yöntemi, uzay görevi süresince gıdada mikroorganizmaların ve enzimlerin sebep olacağı bozulmalar önlemek amacıyla uygulanmaktadır. Bu gıdalar oda sıcaklığında bozulmadan saklanabilir. İşlem uygulandıktan sonra metal ya da esnek ambalajlarda paketlenirler.
Işınlanma yöntemi; bu yöntemde genellikle et ürünleri tüketilir. Bu yöntem sayesinde pişirilip tüketime hazır hale getirilen gıdaların oda sıcaklığında sorun yaşamadan depolanması sağlar. Bu yöntemde gıdalar pişirilir ve ambalajlanır. Gıdalar ambalajlandıktan sonra hijyenik hale getirilir. Bu nedenle ile diğer proses tekniklerinden daha avantajlıdır.
Dondurarak kurutma yöntemi; bu yöntemde genellikle makarna, meze, peynir, çorba ve kraker gibi ürünler tüketilir. Gıdaların doğal içeriğinde su oranının yüksek olması kolay bozulmasına neden olur. Bu nedenle yüksek su içeren gıdalar dondurarak kurutma (freeze drying) denilen bir yöntem kullanılarak üretilmektedir. Yiyeceklerin yanı sıra çay, kahve, limonata gibi içecekler de bu yöntemle toz haline getirilir ve tüketilebilir. Dondurarak kurutma, gıda içerisindeki suyun dondurularak kurutulması ve böylelikle raf ömrünün uzatılmasını sağlar. Ayrıca bu gıdalar besleyici özelliğini kaybetmez, az yer kaplar, besleyici özelliklerini korur ve tüketileceği zaman su eklenerek eski haline dönüştürülebilir. Bu nedenle oldukça avantajlı bir yöntemdir.
Uzayda yiyecek ve içeceklerin haricinde vitaminlerin tüketimi de önemlidir. Çünkü yeterli miktarda güneş ışığı alınamadığı için vitamin eksiklikleri ve beraberinde mineral eksikliği görülmektedir. Bu nedenle uzay programları multivitamin ya da vitamin takviyelerini tüketilecek gıdalar arasına dahil etmektedir.
1961 yılında Yuri Gagarin uzayda iki porsiyon et püresi ve çikolata sosu tüketmiştir. John Glenn ise elma püresi tüketmiştir. Her iki astronot da gıdaları diş macunu tüpüne benzer şekilde bir tüpten sıkarak yemiştir. Daha sonra astronotlar tüpler içinde tüketimden hoşlanmadıkları için küpler halinde kesilmiş gıdalar ve toz formlu gıdalar tüketilmeye başlamışlar, fakat bu tüketim de astronotlar tarafından sevilmemiştir. 1960’ların ortasında ise Gemini Projesi için dondurarak kurutma prosesi ile üretilmiş karides, tavuk, sebze, tost ve puding gibi gıdalar tüketilmeye başlanmıştır ve gıda çeşitliliği artırılmıştır.
Ülkeler uzay görevi planladıklarında, astronotlarının görevlerinden daha keyif alması için kendi ülkesinin yiyeceklerini de tüketilecek gıdalara dahil etmektedirler. Örneğin Rus uzay programı astronotları için sebzeli kuzu eti, pancar çorbası, gulaş çorbası, turşu ve baharatlı levrek gibi gıdalar dahil ederken ABD uzay programı pastırma ve yumurtayı dahil etmektedir. Çin 2003 yılında yaptığı uzay görevinde kendi astronotları için Çin bitki çayı, tavuk, domuz ve pirinci tüketilecek gıdalar arasına dahil ederken Japonya ise; ramen, suşi, pirinç, kırmızı fasulye tatlısı (yokan) ve Japon kayısısını (ume) uzay görevinde tüketilecek gıdalar arasına dahil etmiştir. Milli Uzay Programı kapsamında Cumhuriyetin 100'üncü yılında uzaya gönderilecek Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in Türk yemeklerini çok özleyeceğini bilsek de uzayda neler tüketeceklerini ve deneyimlerini dinlemek için sabırsızlanıyoruz.
İnsanoğlunun uzay merakı edindiği her bilgi ile beraberinde daha fazla merak duygusu uyandırmaktadır. Bu nedenle gelecek yıllarda uzay görevlerinin daha uzun sürelerde planlanması gerektiği düşünülmektedir. Görev süresi boyunca astronotların gıda ihtiyacının sürdürülebilir olması ve besleyici içeriğinin yüksek olması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar arasında; 3 boyutlu yazıcılarda gıda üretimi ve uzayda bitki yetiştirme gibi çalışmalar öne çıkmaktadır.