Üzerinde yaşadığımız gezegen hakkında gerçekten “her şeyi” biliyor muyuz? İşte Dünya hakkında bilinen ve bilinmeyen bütün gerçekler!
- Gezegenimiz güneş sisteminde 3. sıradadır. Serbest oksijen içeren bir atmosferi ve yüzeyinde sıvı su okyanusları bulunan, her türlü yaşamı desteklediği bilinen tek gezegendir. NASA verilerine göre Dünya, karasal dört gezegenden biridir: Merkür, Venüs ve Mars gibi yüzeyi kayalıktır.
- Dünya’nın şekli mükemmel bir küre değildir. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresine göre, gezegen döndüğünde yerçekimi merkeze doğru yönelir ancak merkezkaç kuvveti onu dışarı doğru iter. Fakat, yerçekimi kuvveti, Dünya'nın eksenine dik olarak etki ettiği için ve Dünya'nın ekseni eğik olduğu için, ekvatordaki merkezkaç kuvveti yerçekimine tam olarak zıt değildir. İki kuvvet arasındaki denge farklılık gösterdiğinden Dünya’nın şekli de tam olarak bir küre değildir.
- Gezegenimizin de bir bel ölçüsü vardır. Elde edilen verilere göre ekvatordan ölçüldüğünde Dünyanın çevresi 24.901 mil (40.075 kilometre)'dir.
- Dünya'nın yüzeye yakın kısmında %78 nitrojen, %21 oksijen ve %1 argon, karbondioksit ve neon gibi diğer gazlardan oluşan bir atmosfer vardır.
- Dünya üzerinde hareketsiz duruyormuş gibi hissedebilirsiniz ancak aslında sürekli hızlı bir şekilde hareket ediyorsunuz. Araştırmalara göre Dünya'nın konumuna bağlı olarak, saatte 1.000 milin biraz üzerinde bir hızla dönüyoruz. Ekvatora yakın bölgelerde yaşayan insanlar, Dünyanın dönüşü sırasında en yüksek hızla hareket ederken, Kuzey veya Güney kutbuna yakın yerlerde yaşayan insanlar neredeyse tamamen hareketsiz kalırlar.
- Dünya sadece kendi kendine dönmüyor. Aynı zamanda Güneş'in etrafında saatte 67.000 mil (107.826 km) hızla hareket ediyor.
- Araştırmacılar, gezegendeki en eski kayaları ve yüzeyde bulunan meteorların tarihlerini kaydederek Dünya'nın yaşını hesaplıyorlar. Bu çalışmaların sonucunda, Ulusal Bilim Eğitimi Merkezi'nin yürüttüğü çalışmalara göre Dünya'nın yaklaşık 4,54 milyar yaşında olduğu bulunmuştur.
- Yeryüzünde dolaşırken, ayak bastığımız zemin aslında bir dönüşüm sürecinden geçmiştir. Dünya'nın kayaç döngüsü, magmatik kayaları tortul kayalara, metamorfik kayalara ve tekrar eski kayalara dönüştürerek devam eder.
- Dünya'nın uydusu olan Ay, dışarıdan bakıldığında oldukça durağan görünse de aslında ara sıra sarsıntılara maruz kalır. Bu sarsıntılar, Ay'daki depremler olarak adlandırılır. Ancak, Dünya'daki depremlere kıyasla daha az yaygın ve genellikle daha az şiddetlidirler. Fiziksel Bilim ve Teknoloji Ansiklopedisi'ne göre, Aydaki toplam sismik enerji, Dünya'da meydana gelen depremlerin enerjisinden yaklaşık 80 kat daha azdır.
- ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'na (USGS) göre, Dünya üzerinde meydana gelen en büyük deprem 22 Mayıs 1960'ta Şili'nin Bio-Bio kentinde meydana gelmiştir ve büyüklüğü 9,5 olarak ölçülmüştür.
- Dünya üzerinde kaydedilen en yüksek sıcaklık NASA Dünya Gözlemevi’ne göre, 13 Eylül 1922'de El Aziziye, Libya'da 136 Fahrenheit'e (57,8 santigrat derece) sıcaklığa dayanmaktadır. Ancak, meteoroloji istasyonları ağının dışında, Dünyanın daha sıcak yerleri olabileceği düşünülmektedir.
- Dünya üzerinde kaydedilen en düşük sıcaklık Dünya Meteoroloji Örgütü'ne (WMO) göre, 21 Temmuz 1983'te Rusya'nın Vostok İstasyonu'nda eksi 128,6 derece Fahrenheit yani 89,2 santigrat derecedir.
- Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'ne göre Antarktika buz örtüsü, beşinci büyük kıta olmasına rağmen Dünya'nın tatlı suyunun yaklaşık yüzde 70'ini ve buzunun yaklaşık yüzde 90'ını içeriyor.
- Dünya üzerinde doğrulanmış en büyük dikit Cuevo San Martin Infierno'da Küba'da bulunmaktadır. Bu dev dikit 220 fit (67,2 metre) yüksekliğe sahiptir.
- Yerküre, mükemmel bir küre olmadığından kütlesi eşit olmayan bir şekilde dağılmıştır. Bu eşit olmayan kütle dağılımı, eşit olmayan yer çekimini demektir. Kanada'nın Hudson Körfezi'nde gizemli bir yerçekimi anomalisi bulunmaktadır. Bu bölge, diğer bölgelere göre daha düşük yerçekimine sahiptir. 2007'de yapılan bir araştırma, bunun sorumlusunun erimiş buzullar olduğunu ortaya koymuştur. Bir bölgedeki yerçekimi, o bölgedeki kütleyle doğru orantılıdır. Son buzul çağında, bu bölgeyi örten buz tabakaları erimiştir ancak Dünya bu ek kütleden tamamen kurtulamamıştır. Böylece bu bölgede yer çekimi kuvveti azalmıştır.
- Dünya'nın manyetik alanı, demir çekirdeğinin etrafında yayılan sıcak, sıvı metalik okyanus nedeniyle oluşur. Bu sıvı akışı, manyetik alanı oluşturan elektrik akımlarını tetikler. NASA bilim adamlarına göre, 19. yüzyılın başlarından bu yana, Dünya'nın manyetik kuzey kutbu kuzeye doğru 600 milden (1.100 kilometre) fazla bir mesafe kat etmiştir. Bu hareket hızı, 20. yüzyılın başlarında tahmin edilen 10 mil (16 km) hızla karşılaştırıldığında oldukça yüksektir; şu anda kutbun yılda yaklaşık 40 mil (64 km) kuzeye doğru kaydığı tahmin edilmektedir.
- En yüksek dağ unvanı için şu an Everest Dağı'na ve Mauna Kea arasında bir beraberlik söz konusudur. Everest Dağı'nın zirvesi deniz seviyesinden itibaren diğer dağların zirvesine göre daha yüksektir ve yaklaşık 29.029 fit (8.848 metre) yüksekliğe sahiptir. Ancak, gerçek tabandan zirveye kadar ölçüldüğünde, Mauna Kea, yaklaşık 56.000 fit (17.170 m) uzunluğuyla bu ünvanı almıştır.
- Dünya bir zamanlar iki aya sahip olmuş olabilir. Küçük bir ikinci ay, diğerine çarpmadan önce Dünya'nın etrafında dönmüş olabilir. Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma, bu devasa çarpışmadan sonra hayatta kalan ayın iki tarafının neden birbirinden bu kadar farklı olduğunu açıklayabileceğini belirtiyor.
- Kayaların Dünya'da yürüyebileceği, en azından Ölüm Vadisi'ndeki Racetrack Playa adı verilen yassı göl yatağında mümkün olduğu bilinmektedir. Bu alan, zaman zaman meydana gelen şiddetli fırtınaların etkisiyle, tonlarca ağırlıktaki kayaları hareket ettirebilmektedir.
- Solunum Fizyolojisi ve Nörobiyoloji dergisine göre, 8 Mayıs 1978'de dağcılar Reinhold Messner ve Peter Habeler, Everest'in zirvesine oksijen yardımı olmadan tırmanan ilk kişiler oldular. Messner, zirveye ulaştığında hissettiği duyguları şöyle anlattı: "Ben sislerin ve zirvelerin üzerinde yüzen, nefesi kesilen tek bir akciğerden başka bir şey değilim."
- Mercan resifleri, yağmur ormanlarına rakip olarak gezegenin herhangi bir ekosisteminde birim alan başına düşen en fazla türdür. Her ne kadar küçük mercan poliplerinden oluşsalar da NOAA'ya göre mercan resifleri, bir kısmı uzaydan bile görülebilen ve birbirine bağlı organizmalardan oluşan Dünya üzerindeki en büyük canlı yapılarıdır.
- NOAA'ya göre, okyanus tabanındaki en derin nokta, Mariana Çukuru'nda deniz seviyesinden 36.200 feet (11.033 metre) aşağıdadır.
- Karadaki en alçak nokta ise Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre Ürdün, İsrail ve Batı Şeria arasındaki Ölü Denizdir. Bu tuzlu gölün yüzeyi deniz seviyesinden 1.400 fit (427 m) aşağıdadır.
- Maryland Üniversitesi'nden mikrobiyal genetikçi Shil DasSarma’ya göre Dünya bir zamanlar mor renginde olmuş olabilir. Shil, Dünya'nın erken dönemlerindeki yaşamın bugün yeşil olduğu kadar mor da olabileceğini düşünüyor. Antik mikropların, güneş ışınlarını kontrol altına almak için klorofilden başka bir molekül kullanmış olabileceğini, organizmalara menekşe rengi veren bir molekülün var olmuş olabileceğini öne sürüyor.
- Dünya çevresinde her dakika yaklaşık 6.000 şimşek çakmaktadır.
- NOAA'ya göre okyanuslar Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'ini kaplamaktadır, ancak insanlar yalnızca yüzde 20'sini araştırmış ve haritasını çıkarmıştır. Bu da gezegendeki denizlerin çoğunun hiç görülmediği anlamına gelmektedir.
- Araştırmalara göre Dünyadaki denizler 20 milyon tondan fazla altın barındırmaktadır. Ancak her litre deniz suyu ortalama olarak 1 gramın yaklaşık 13 milyarda biri kadar altın içermektedir. Henüz çözünmemiş olan altın da deniz tabanındaki kayaların arasında beklemektedir.
- Gezegenimize her gün uzaydan gelen toz serpiliyor. Astronomy dergisine göre, günde yaklaşık 100 ton gezegenler arası malzeme Dünya yüzeyine doğru sürükleniyor.
- Dünya, Güneşten yaklaşık 93 milyon mil (150 milyon kilometre) uzaktadır. Bu mesafeden güneş ışığının gezegenimize ulaşması yaklaşık 8 dakika 19 saniye sürmektedir.
- Pek çok araştırmacı, uzun zaman önce büyük bir nesnenin Dünya'ya çarptığını ve ortaya çıkan enkazın birleşerek uydumuz olan Ayı oluşturduğunu düşünmektedir.
- Hawaii'deki Kilauea Yanardağı, tarihsel olarak en aktif yanardağ olarak kabul edilir. Sık sık volkanik patlamalar yaşansa da Dünya'nın en aktif püskürtücüsü değildir. ABD Jeoloji Araştırmaları'na göre, güney İtalya'nın batı kıyısındaki Stromboli Yanardağı, 2000 yılı aşkın süredir neredeyse sürekli olarak patlamaktadır.
- NOAA'ya göre insanlar tarafından kaydedilen en büyük volkanik patlama, Tambora Dağında Nisan 1815'te meydana geldi. Patlamadan kaynaklanan ölü sayısının 71.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir.
- NOAA'ya göre Pasifik Okyanusu, yaklaşık 163 milyon kilometre kare bir alanı kaplayan ve Dünya üzerindeki serbest suyun yarısından fazlasını içeren, dünyanın açık ara en büyük okyanus havzasıdır. O kadar büyüktür ki Dünyadaki tüm kıtalar Pasifik havzasına sığabilir.
- Gezegendeki en büyük organizma devasa bir mantar olabilir. 1992'de Nature'da haber yapan bilim insanları, Dünya'ya Oregon'da 2.200 dönümlük bir alana yayılan Armillaria, bal mantarı organizmasını ortaya çıkardı.
- Japonya'nın başkenti Tokyo, Dünya'nın en yoğun nüfuslu şehridir. Yapılan araştırmalara göre burada burada 38.505.000 kişi yaşamaktadır.
- Dünya'nın en kurak yeri olan Şili'nin kuzeyindeki Atacama Çölü, en büyük su kütlesi olan Pasifik Okyanusu'nun yanındadır.