Bir çukur düşünün, çukurun dibine Everest Dağını (8.848 metre) koysak bile zirvenin üzerinde 2.1 kilometre daha mesafe olurdu. Dünya’nın ve okyanusun en derin noktası 10.994 metreyle Mariana Çukurudur. Adını Mariana Adalarından alan bu çukur okyanus yüzeyinden neredeyse 11 kilometre aşağı derinliktedir. Çukurun uzunluğu 2.550 kilometre, genişliği ise 69 kilometredir. Dünyanın en derin noktası, Pasifik Okyanusu’nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana Adalarının güneybatısında yer alır.
Pasifik Levhası ve Mariana Levhası tektonik levhalardır. Pasifik Levhası batı yönündeki hareketi sırasında Mariana Levhasıyla çarpışmıştır. Sonrasında Pasifik Levhasının Mariana Levhasının altına doğru batmasıyla Mariana Çukuru oluşmuştur. Birbiriyle çarpışan bu iki tabakadan ağır olan Pasifik, kendisinden daha hafif olan Mariana’nın altına girmiştir. Aşağı inen tabaka, beraberinde su ve milyonlarca yılda oluşan tortuyla beraber manto adı verilen Dünyanın en sıcak iç kısımlarına doğru itilmiştir. Böylece aşağı batan tabaka dibe doğru çöktükçe mantoya girmiştir ve mantoda çarpışan levhalar bir hendek oluşturmuştur. Okyanus tabanında oluşan bu devasa kıvrım Mariana Çukurudur.
1872-1876 yılları arasında İngiliz bilim insanlarından oluşan bir ekip, HMS Challenger adlı gemiyle okyanus tabanının haritasını oluşturmak için yola çıkmıştır. O dönemde henüz sonar cihazı gibi teknolojik aletler keşfedilmediği için bilim insanları ölçümlerini bir halatın ucuna bağladıkları ağırlıkları yardımıyla gerçekleştirmişlerdir. Bu keşif gezisi; okyanusların özellikleri, okyanus suyunun kimyası, akıntılar, okyanusta yaşayan canlılar ve okyanus jeolojisi üzerine bilgi toplamak amacıyla yapılan ilk sefer olarak kabul edilmiştir. 4 yıl boyunca bilim insanları 70.000 mil yol kat etmiş ve yaklaşık 4.000 adet yeni canlı türü keşfetmiştir. Challenger seferinin en önemli sonucu ise Mariana Çukurunun keşfedilmesidir.
Japonya ve Endonezya yakınlarında bulunan Guam Adasının 320 kilometre yakınlarında halat aşağı salınmıştır ve deniz yüzeyinin 26.850 feet (8.184 metre) altına inilmiştir. Mariana’nın keşfi kimse tarafından beklenmiyordu çünkü insanlar deniz tabanının düz olduğunu düşünüyorlardı. Challenger’ın bu beklenmeyen keşfi okyanus tabanının ilk haritasının oluşturulmasını sağlamıştır ve oşinografinin (okyanus bilimi) doğmasına sebep olmuştur.
1900’lerde ise İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan sonar teknolojisi çukurun derinliğini ölçmek için tercih edilmiştir. Sonar, ses dalgalarını kullanarak cismin boyut, uzaklık ve diğer verilerini görmemizi sağlayan alettir. Bu teknoloji sayesinde su altında/ üstünde gezilebilmekte, haberleşilebilmekte ve diğer cisimler tespit edebilmektedir.
1951 tarihinde ise Mariana Çukurunun en derin noktası olan Challenger Deep keşfedilmiştir. HMS Challenger II isimli gemi echo-sounder ile Mariana Çukuru içinde yaklaşık 11 km’lik bir derinlik ölçmüştür. Geminin adına ithafen bu noktaya Challenger Deep adı verilmiştir.
Yapılan araştırmalar, aşırı basınçlı ve soğuk ortamda yaşayabilen birçok mikroorganizma, balık ve yengeç türünün çukurda yaşadığını ortaya çıkarmıştır. Buradaki yaşamın temel dayanağı, 300 dereceye ulaşan volkanik püskürmeler ve buradan çıkan sülfürü metabolize edebilen (kullanabilen) bakterilerdir.
Derin deniz köpekbalığının nadir bir türüdür. Başının üstünde kılıca benzer bir çıkıntı taşır ve ilginç bir görünümü vardır. Dişleri diğer köpek balıklarının aksine çiviye benzer bir yapıdadır. Yaşayan fosil olarak da bilinirler.
Amazon kökenli olan bir balıktır. Atlantik, Hint ve Pasifik Okyanusları yanı sıra Akdeniz'de iki yüz metreden bir kilometreye kadar olan derinliklerde yaşar. Gümüş renkli ve sıska bir vücut yapısına sahiptir.
Bu türlerin çoğu deniz seviyesinden en az 3.000 ila 4.000 metre derinlikte yaşarken bir kısmı 7.000 metrenin altında yaşar ki bu da bilinen herhangi bir ahtapotun yaşadığı en derin mesafedir. Çoğu türün ortalama büyüklüğü 20–30 santimetre uzunluğundadır. Sevimli, parlak bir görünümü vardır.
Yaşayan fosillerin en harika örneklerinden biridir. Okyanusların 1500 metre derinliklerine kadar yaşayabilirler. 2 metre uzunluğunda, yılan balığı benzeri bir vücut yapıları vardır.
Kırmızı pigmentli ve küçük boyutlu canlılardır. Pasifik Okyanusu’nda deniz tabanında bulunabilirler. 1500 dokunaçla birlikte hareket ederler. Çapları 2 ila 3 santimetreden daha küçüktür.
2017 yılında Hawaii Üniversitesi Schmidt Okyanus Enstitüsü ve Aberdeen Üniversitesi'nden bilim insanları, 8.145 metre derinlikte yaşayan bir salyangoz balığı türü görüntüledi. Daha sonra 2023 yılında 8.336 metre derinlikte yüzerken otonom denizaltıyla görüntülenen canlının 'Pseudoliparis' cinsi salyangoz balığı olduğunu belirlendi.
Derin okyanus çukurları binlerce kilometre uzunluğunda olan okyanusun en derin noktalarıdır. Çukurların birçoğu Pasifik Okyanus’unda bulunur ve çoğunun derinliği 10.000 metreyi geçer.
Güneybatı Pasifik Okyanus’unda yer alan Tonga Çukurunun derinliği 10.882 metredir. Tonga Çukurunun en derin noktası ise Horizon Derini olarak bilinir. Tonga, dünyanın en derin ikinci çukurudur ve Tonga Levhasının Pasifik Levhasına yaptığı baskı sonucu oluşmuştur.
Filipin Çukurundaki Galathea Derinliği, deniz seviyesinin 10.540 metre altındadır. Mindanao Çukuru olarak da bilinen Filipinler Çukuru 1320 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Avrasya Levhasıyla Filipin Levhasının çarpışması sonucu oluşmuştur.
Batı Pasifik Okyanus’unda, Japonya’nın Hokkaido adasının doğusunda bulunan çukur 10.500 metre derinliğindedir. Dünyanın en derin dördüncü noktasıdır.