2000 yılında İsviçreli bir vakıf tarafından Dünyanın Yeni Yedi Harikasının belirlenmesi için bir kampanya başlatılmıştır. Kampanyaya 100 milyondan fazla kişi oy kullanmış ve sonuçlar tartışmalı da olsa tamamlanmış ve Dünyanın Yeni Yedi Harikası belirlenmiştir.
Çin Seddi, dünyanın en uzun duvar projelerinden biridir. Huang Ho Nehri’ni ikiye ayırmaktadır. Çin Seddi’nin yaklaşık olarak 8.850 km uzunluğunda olduğu düşünülmektedir ancak 21.200 km olduğu iddia edilmektedir. Günümüzde ise sadece 2500 km uzunluğundaki parçası ayaktadır.
Çin Seddi’nin yapımına sınır komşularının girişini engellemek ve bölgedeki ilişkilerini düzenlemek amacıyla M.Ö. 7. yüzyılda başlanmıştır. Yapımı iki bin yıl boyunca devam etmiştir. Her ne kadar ‘duvar’ olarak adlandırılsa da bir duvardan daha fazlasıdır. Üzerinde gözetleme kuleleri ve kışlalar yer almaktadır. Dezavantaj olarak ise her ne kadar işgal ve baskınları önlemek amacıyla inşa edilmiş olsa da duvar gerçek güvenliği sağlama konusunda büyük ölçüde başarısız olmuştur. Bu yüzden araştırmacılar duvar için güvenliği korumaktan daha çok “siyasi propaganda” işlevi gördüğünü belirtmektedir.
Chichén Itzá, Meksika’nın Yucatán Yarımadası'nda yer alır. M.S. 9. ve 10. yüzyıllarda Maya halkının yerleşim yeridir. Toltek medeniyetinin mimarisinden etkilenen Maya kabilesi, Itzá döneminde birçok önemli anıt ve tapınak inşa etmiştir. En dikkate değer olanlar arasında, ana yapıtın en üstünde yer alan ve kale anlamına gelen El Castillo yapısıdır.
Mayaların astronomi yeteneklerinin bir kanıtıdır. Bir yılda bulunan 365 günü temsilen 365 basamaklı inşa edilen bu tapınak, dönemin şartlarına rağmen muhteşem yapısıyla herkeste büyük hayranlık uyandırmaktadır. İlkbahar ve sonbahar ekinoksları sırasında, batan güneş piramidin üzerine kuzey merdivenden aşağı doğru bir yılan görünümü veren gölgeler düşürür. Piramidin tepesinden bakıldığında 300 hektarlık bir görüş alanına sahiptir, yani kentteki tüm yapılar görülebilmektedir. Benzersiz güzelliğinden dolayı yapıyı her yıl binler turist ziyaret etmektedir.
2000 yıldan fazla bir geçmişe sahip olan Petra Antik Şehri, Ürdün’ün güneyinde kumtaşı dağları ve kayalıkların arasındaki uzak bir vadide yer almaktadır. Kayıp Cennet olarak da anılmaktadır. Ayrıca oyulduğu taşın renginden dolayı Gül Şehri de denilmektedir.
M.Ö. 312 tarihinde Nebatilerin başkenti olarak kurulan Petra, günümüzde Ürdün’ün en önemli sembolü ve en çok turist çeken yeridir. Bir Arap kabilesi olan Nebatiler burayı başkent yapmışlardır ve daha sonra gelişerek özellikle baharat için önemli bir ticaret yolu haline gelmiştir. Oyma sanatıyla ünlü olan Nebatiler, şehrin içerisine tiyatro, mezar, konut ve tapınak yapmışlardır. Ayrıca yemyeşil bahçelere ve çiftçiliğe olanak tanıyan bir su sistemi inşa etmişlerdir. Zamanla ticaret yollarının değişmesiyle, şehirde haliyle eski ününü kaybetmeye başlamıştır.
1812 yılında İsviçreli kaşif Johann Ludwig Burckhardt tarafından batı dünyasına tanıtılarak günümüzdeki ününe kavuşmuştur. John William Burgon tarafından “zamanın yarısı kadar eski bir gül kırmızısı şehir” olarak da tanımlanan Petra, Smithsonian Dergisi’nin “Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 28 Yer” listesinde de yer almaktadır. 6 Aralık 1985 yılında da UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilmiş, ardından 7 Temmuz 2007 tarihinde Dünyanın Yedi Harikası listesine seçilmiştir.
Machu Picchu, Peru’da bulunan ve deniz seviyesinden 2.430 metre yükseklikte olan yer 15. yüzyıldan kalma bir İnka kalesidir. Yapının inşasında raylı halat sistemleri kullanılmaktadır. İnka uygarlığından günümüze ulaşan en önemli simgedir. 1450 yılı civarında inşa edildiği düşünülen bu yapı, İspanyolların istilası sonucu İnkalar tarafından terk edilmiştir. Klasik İnka mimarisiyle inşa edilen Machu Picchu’nun Inti Watana, Güneş Tapınağı ve Üç Pencereli Oda olmak üzere üç ana yapısı bulunmaktadır.
Yıllar boyunca sürekli olarak orijinali korunarak restore edilen Machu Picchu, dünyanın yedi harikasından biri olarak seçilmiştir. İnka İmparatoru tarafından inşa edilen antik kent günümüze kadar korunarak Peru’da ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Fransız mühendis Albert Caquot ile birlikte Brezilyalı mühendis Heitor da Silva Costa tarafından inşa edilen Kurtarıcı İsa Heykeli, Brezilya’nın en ünlü yapısıdır. Brezilya’nın Portekiz işgalinden kurtarılmasının anısına yapılmıştır. Şehrin sembolü haline gelen İsa Heykeli, Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrindeki Corcovado Dağı üzerinde yer almaktadır.
İnşaat 1926'da başlanmış ve beş yıl sonra tamamlanmıştır. Ortaya çıkan anıt, yaklaşık 30 metre yüksekliğinde ve uzatılmış kolları 28 metre uzunluğuna sahiptir. Zaman içerisinde doğa olayları sebebiyle hasar gören Kurtarıcı İsa Heykeli, Hristiyanlığın ve Brezilya’nın en ünlü simgesidir ve Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biridir. Yıllar içerisinde, heykele sık sık yıldırım çarpmış ve 2014'te bir fırtına sırasında İsa'nın sağ başparmağının ucu hasar görse de genel olarak bütünlüğünü korumaktadır.
Roma'daki Kolezyum, birinci yüzyılda İmparator Vespasian'ın emriyle inşa edilmiştir. Bir mühendislik harikası olan amfi tiyatro, 189 x 156 metre boyutlarındadır.
Sanatsal ve sportif aktivitelere ev sahipliği yapması amacıyla inşa edilen yapı, 50.000 seyirciyi ağırlama kapasitesine sahiptir. Döneminde arena olarak kullanılan Kolezyum, zamanla taş ocağı, iş yeri ve türbe gibi farklı amaçlara da hizmet vermiştir. Tarihte ise birçok gladyatör dövüşüne ev sahipliği yapmıştır. Yaklaşık 500.000 insanın ve sayısız hayvanın hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.
Günümüzde Kolezyum, depremler ve taş hırsızlarının yol açtığı tahribata rağmen İtalya’nın Pisa Kulesi ile birlikte en ikonik yapılarından biridir. Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Kolezyum, Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri olarak sayılmaktadır.
“Sarayların Tacı” anlamına gelen Tac Mahal, Hindistan’ın Agra kentinde yer almaktadır. Hikayesi hüzünlü bir aşktan gelen Tac Mahal, Babür mimarisinin en güzel örneğinden biridir. İmparator Şah Cihan tarafından 1631 yılında 14. çocuğunu doğururken ölen eşi Mumtāz Mahal'i onurlandırmak için yaptırılmıştır. Yapının inşaatında 20.000 işçi yer almıştır ve yaklaşık 22 yıl sürmüştür. Mozole, geometrik ve çiçek desenli yarı değerli taşların yer aldığı beyaz mermerden yapılmıştır. Görkemli merkezi kubbesi dört adet küçük kubbeyle çevrilidir.
Babür İmparatorluğu’nun 5. hükümdarı Şah Cihan döneminde en parlak ve güçlü zamanlarını yaşamıştır. Tac Mahal de hem gücü hem de Şah Cihan ve eşi arasında sevgi ve bağlılığı sembol etmektedir. Tac Mahal, 1983 yılında dünya mirasının başyapıtlarından biri olarak kabul edilerek UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlenmiştir. Yılda yaklaşık 7-8 milyon kişinin ziyaret ettiği Tac Mahal, Dünya’nın Yeni Yedi Harikasından biri olarak kabul edilmektedir.
Dünyanın Yeni Yedi Harikasını tanıdınız. Peki sizce tercihler sizi ne kadar mutlu etti? Siz hangilerini eklemek ya da hangilerini çıkarmak isterdiniz?
