Dünyada en çok ölüme neden olan hayvanları düşündüğünüzde sivrisinekler bu sıralamada kaçıncı sırada yer alır? Ölümcül hayvan dendiğinde aklınıza yılan, akrep, aslan ve benzeri hayvanlar geliyor olabilir. Hatta belki de yaz aylarında sinir bozucu olduğunu düşündüğünüz sivrisinekleri, ölümcül hayvanlar listesine bile koymayabilirsiniz. Ancak tahmin edilenin aksine sivrisinekler, dünyadaki en ölümcül hayvanlar sıralamasında birinci sırada yer almaktadır.
Sivrisinekler yaşamları boyunca dört forma sahip olurlar. Bunlar sırasıyla yumurta, larva, pupa ve yetişkinlik evreleridir. Dişi sivrisinekler yumurtalarını su kenarına bırakırlar. Yumurtalar bırakıldıktan yaklaşık 48 hafta sonra sivrisinekler yumurtadan çıkar. Larva ve pupa halindeki sivrisinekler, birkaç hafta boyunca suda yaşayabilirler. Sivrisinekler pupa halinden çıkarak yetişkin olurlar ve su yüzeyinde yaşamaya başlarlar. Yetişkin sivrisinekler su yüzeyinin yanı sıra suyun etrafındaki bitkilerin çevresinde yaşayabilirler. Yetişkin sivrisinekler kanatları kuruyana dek su yüzeyinde ya da bitkilerin çevresinde yaşamaya devam ederler. Kanatları kuruduğunda ise uçarak daha uzaklara yolculuk edebilirler. Tüm bu süreç, yani yumurta döneminden yetişkinliğe kadar olan dönem, sıcak iklimlerde neredeyse 2 hafta sürer. Yetişkinliğe ulaşmış sivrisinekler, insan ve diğer hayvanların kanıyla beslenmek üzere farklı bölgelere uçarlar. Dişi sivrisinekler bunu nesillerini devam ettirebilmek için yaparlar.
Bir dişi sivrisineğin yumurtlayabilmesi için proteine ihtiyacı vardır. İhtiyaç duyduğu proteini, insan ve hayvanların kanıyla beslenerek karşılar. Dişi sivrisineklerin protein dışında şekerle de beslenmeleri gerekir. Şeker, sivrisineklerin enerji ihtiyacını karşılamak için tükettikleri bir besin grubudur. Sivrisinekler ihtiyaç duydukları şekeri çiçek nektarlarından, ağaç reçinelerinden ve meyvelerden karşılayabilirler. Erkek sivrisinekler ise yumurtalamadıkları için proteine ihtiyaç duymazlar ve yalnızca şekerle beslenirler. Bunu da neredeyse 20 gün süren ömürleri boyunca enerji gerektiren işleri yapabilmek için tüketirler.
Sivrisineklerin Birçok Çeşidi Vardır
Sivrisinekler, “Culicidae” adı verilen bir organizma ailesine aittirler. Bu ailenin de kendine özel alt birimleri, ve bu alt birimlerinde de yüzlerce grubu vardır. Dünya genelinde bu gruplarda yer alan 3600 çeşitten fazla sivrisinek tanımlanmıştır. Binlerce çeşit sivrisinek arasından bazıları, insanlar için bulaşıcı hastalık taşıyan niteliktedir.
Binlerce çeşit sivrisinek, Dünya’nın dört bir tarafına yayılmıştır ve neredeyse her coğrafyada sivrisinekleri görmek mümkündür. Dünya çapında yayılmış sivrisineklerden bazıları, kanıyla besleneceği canlı hakkında seçici değildir. Fakat bazı sivrisinekler oldukça seçicidir ve tercih ettikleri canlı dışında diğer canlıların kanıyla beslenmezler. Örneğin Aedes aegypti türü sivrisinekler, yalnızca insan kanıyla beslenmektedirler. Bu sivrisinek türü eğer sizin kanınızla besleniyorsa, siz bunu bir sivrisinek ısırığı olarak deneyimlersiniz.
Sivrisinekler canlıların kanıyla beslenirken birtakım hastalıkları da kanıyla beslendikleri canlılara aktarırlar. Çünkü ısırıklarının yanı sıra hastalık yapıcı patojenleri de beraberinde getirirler. Bu nedenle bazı sivrisinekleri birer hastalık taşıyıcısı olarak düşünmek yanlış olmayacaktır.
Sivrisineklerin taşıdığı hastalıklara örnek olarak Batı Nil ateşi, Zika, sarıhumma ve Dang hastalıkları verilebilir. Bu hastalıklara neden olan şey, sivrisineklerin insan kanına bıraktığı virüslerdir. Virüslere ek olarak plazmodyum gibi parazitler de mevcuttur. Örneğin sıtma hastalığı sıtma paraziti nedeniyle oluşur ve insanlara sivrisinekler tarafından taşınır.
İnsanlar ve diğer canlılar, sivrisineklerin tehdidi altındadır. Çünkü sivrisinekler ısırıklarıyla birlikte onlarca hastalık taşıyabilmektedir. Bu hastalıkların hepsi insanlık için birer tehlikedir. Yalnızca sıtma hastalığı bile bir yılda 247 milyon kez görülebilmektedir. Üstelik 2022 yılında sadece sıtma yüzünden ölen insanları sayısı 600 binden fazladır. Bu veriler gösteriyor ki sivrisineklerin taşıdığı hastalıklar ve etkileri, hiç de hafife alınacak cinsten değildir.
Kendinizi Sivrisineklerden ve Neden Olduğu Hastalıklardan Nasıl Koruyabilirsiniz?
Sivrisineklerin neden olduğu hastalıkları ve hatta ölümle sonuçlanan vakaların varlığını öğrendikten sonra kendinizi sivrisinek ısırıklarından korumanın yollarını merak ediyor olabilirsiniz. Bu yollardan birisi uzun kollu giysi ve uzun pantolon giymektir. Bu sayede cildin açıkta kalan yerlerini kapatmış ve sivrisineklerin cildinize ulaşmasını engellemiş olursunuz. Bir diğer yöntem ise yaşadığınız alana böcek ilacı sıkmaktır. Bu ilaçlar, sivrisinek gibi böcekler için zararlı kimyasallar içerirken talimatlara uygun bir şekilde kullanıldığında insanlar için çok az tehdit içerirler. Buna ek olarak sivrisineklerin bol bulunduğu bir çevrede yaşayanlar için pencere ve balkon kapılarına file taktırmak, sivrisinek ısırıklarından korunmak için etkili bir yöntemdir.
Sivrisinek ısırıklarına karşı önlemler almak, sivrisineklerin yaydığı hastalıklara farkındalık kazanmanın bir göstergesidir. Bu farkındalığa bilim insanları da sahiptir ve uzun yıllar boyunca bu hastalıkların yayılmasını önlemek için çalışmışlardır. Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar neticesinde sarıhumma ve Japon Ensefaliti hastalıklarını önleyen aşılar geliştirilmiştir. Bunların yanı sıra sıtma ve dang humması hastalıklarını önleyecek aşı çalışmaları başlatılmıştır. Bilim insanları yalnızca hastalıkları önlemeyi değil hastalık oluştuktan sonra onları tedavi etmeyi de amaçlamışlardır. Bunun için çeşitli ilaçlar geliştirmişlerdir. Tüm bu çalışmalar toplum içinde yayılan hastalıklarla mücadele etmek adına oldukça önemli adımlardır.