Çıplak gözle kolayca fark edilebilen gökcisimleri (örneğin Güneş, Ay, Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin bazıları, bazı yıldızlar) antik dönemlerden beri biliniyor. Bu gökcisimlerinin isimleri çoğunlukla Latince, Yunanca ve Arapça kökenli.
Teleskobun keşfinden sonra birçok gökcismi keşfedildi ve bu gökcisimlerinin nasıl isimlendirileceği tartışma konusuydu. Günümüzde gökcisimlerinin isimlendirilmesi ile ilgili onay yetkisi Uluslararası Astronomi Birliği’ne (IAU) ait.
Güneş Sistemi’ndeki gezegenler, gezegenlerin uyduları ve cüce gezegenler isimlerini çoğunlukla mitolojik karakterlerden alır.
Gelin beraber gezegenlerin isimlerinin nereden geldiklerine bakalım.
Venüs’e göklerde bulunan en güzel ve parlak gezegen veya yıldız olduğu için antik roma aşk tanrıçasının ismi verildi.
Ayrıca diğer birçok medeniyette de ismini o medeniyetin aşk veya savaş tanrısından alıyor.
Mars ismini kızıl renginden dolayı kana benzediği için antik Roma savaş tanrısının isminden almıştır. Aynı şekilde diğer medeniyetlerde bu gezegeni adlandırırken kızıl renginden yola çıkmışlardır. Ayrıca arapça “Merih” olarak adlandırılır.
Birçok medeniyet Jüpiter‘i büyüklüğü ve kütlesine göre isimlendirmiştir. Antik Yunan’da Zeus, antik Roma’da ise Jüpiter olarak adlandırılmıştır. Bunun sebebi ise ikisinin de kendi mitolojisinde en güçlü ve en büyük olarak bilinmelerinden kaynaklanıyor.
Satürn çıplak gözle görülebilen en uzak gezegen olduğu için bir çok medeniyet tarafından keşfedilmiş ve farklı isimler almıştır. Fakat günümüzde kullanılan ismini zaman yolculuğu yapabilen Kronos‘dan alıyor. Antik Roma’da Kronos’un ismi Satürn’dür.
Yunan mitolojisinde, Cennetin Tanrısı olarak bilinir. Bilinen en eski üstün tanrılardandır. Uranüs’ün renkleri Dünya’mızın gökyüzü renklerini anımsattığı için adını, “kozmik bir güce” sahip olduğu inanılan Tanrı Uranüs’ten almıştır.
Mavi görünümünden dolayı antik Roma'da su ve deniz tanrısı olan Neptün adını almıştır.
Merkür ismi antik Roma seyahat tanrısı olan Merkür’den gelmektedir. Merkür bu ismi Güneş etrafındaki turunu en hızlı tamamlayan gezegen olduğu için almıştır. 1 Merkür yılı 180 Dünya gününe eşittir.
Dünya sözcüğünün etimolojik kökenleri Farsçadaki donyâ (دنیا), Arapçadaki dunyā (دنيا) sözcüklerine dayanır. Orijinali Arapça olanıdır; ancak sadece Persçe ve Türkçede değil, Dari, Paşto, Bengalce, Punjabi, Ürdü, Hintçe, Yunanca, Kürtçe, Aramice ve hatta Malezya dili, Endonezya dili ve Nepal dilinde de bu şekilde (ama kimi zaman başka anlamlarda) kullanılmaktadır. İslam dinine göre de, birçok diğer dini inanışta olduğu gibi, insanın 2 hayatı vardır. Biri ölmeden önceki hayat, yani şu anda yaşadığımız hayattır. Diğeri ise öldükten sonraki hayattır. Şu anda yaşadığımız hayat bize daha yakındır. Bu yüzden Arapçadaki "daha yakın" veya "daha alçak" anlamına gelen “dena” fiilinden "Dünya" (دنياء) olarak geçmiştir. Sözcük, Arapçadaki dnw kökünden gelmektedir.