Gramofon, eski Yunanca "fone" -ses ve "grammein" -yazmak kelimelerinden geliyor. Bu makine ile müzik kaydı yapma ve dinleme olanakları bulunmaktadır. Gramofon önce tıpkı oyuncak arabalar gibi kurulur, bu kurulum plağın dönmesini sağlayan küçük bir motorun harekete geçmesi için yapılır.
Bir disk şeklinde duran plakta, arkalı ve önlü helezona benzeyen çukurlar bulunmaktadır. Bu çukurlarda yükseltilmiş ve alçaltılmış kısımlar vardır. Plak üzerinde özel olarak tasarlanmış plak iğnesi yer almaktadır. İğneyi ayarlamak için diyafram kullanılır. Bu iğne, plak üzerinde hareket ederken izlere yaptığı sürtünmeden dolayı istenilen ses çıkmış olur. Gramofon iğnesi tarafından oluşan titreşimler plağa getirilen sesin yeniden ve yeniden duyulmasına yardımcı olmaktadır.
Sesin daha temiz ve düzenli iletimi sağlansın diye de etekli bir huniye benzeyen boruya sahiptir. Pikaplarda bu borunun yerini elektronik aksamla küçük bir hoparlör karşılar.
Plaktaki çizgiler aslında devam eden tek bir çizgidir. İğne ona değdiğinde, tümseklerin genişliğinde ve derinliğinde hareket ederek orijinal kayıttaki ses dalgalarını sağlar. Bir kıyaslama yapacak olursak buradaki kimi tümsekler insan saçından 3500 kez daha incedir. Çizgileri plağa geçirmek için önce gümüş bazlı yapışmaz bir sıvayla kırılgan disk cilalanır, ciladaki çentikler kayıt stüdyosundaki bir iğne tarafından kesilerek uygun titreşim kanalları plak üzerine adeta işlenir. Çizgilerin cilayla ayrılma sebebi, çizgilerin gerçek titreşimlerini alabilmek için cilanın yeterince yumuşak olmasıdır. Daha sonra türlü kimyasal damgalama ve kontrol işlemi gerçekleşir ve çalışabilir duruma getirilir.