Cilt yaşlanması iç ve dış yaşlanma olarak iki şekilde gerçekleşmektedir. Genç bir insanın cildi nem açısından oldukça doygun ve esnek iken yaşlı bireylerde dolgunluk ve esneklik kaybolabilmektedir. Cildin nem ile ilgili anahtar molekülü, suyu tutmada benzersiz bir kapasiteye sahip olan hyaluronik asittir. Bir tür polimer olan hyaluronik asit nasıl cildi neme doyurur?
Sıralama oldukça önemli bir göstergedir. Bileşenler, en yüksek konsantrasyonda en düşük konsantrasyona doğru sıralandığı bilinmektedir. Bu, en altta gerçekten harika bir içerik listeleniyorsa, ondan fazla fayda görmeyeceğiniz anlamına gelmektedir. Cilt bakım ürünlerinde kullanılan aktif bileşenlere örnek olarak Alfa-Hidroksi Asit (AHA), Hyaluronik Asit ve Koenzim Q10 gibi popüler aktif bileşenler verilebilir. Alfa-Hidroksi Asit, daha çok gözeneklerinizde sıkışmış kir ve yağın giderilmesine yardımcı olurken cildinizi temiz, nemli ve pürüzsüz bırakır ve nemlendirmeye hazır hale getirir. Bu esnada Hyaluronik Asidi (HA), ciltteki nemi emme ve tutma yeteneği sebebiyle kullanabilirsiniz.
Yüze asit uygulama fikri insanları başta endişelendirse de etkilerini gördükten sonra cilt bakım rutinlerine ilk ekledikleri ürünlerin başında gelmektedir. Bu durumun başlıca sebebi, asitlerin genellikle aktif maddelerle dolu konsantre sıvılar olmasıdır. Bu sebeple hyaluronik asit, yüz kremlerinden serumlara, temizleyicilerden güneş kremlerine kadar oldukça geniş bir yelpazede ürünün içerisine girmektedir.
Hyaluronik asit (HA), ağırlığının yaklaşık 1.000 katı suda tutma özelliğine sahiptir. Bu özelliği sayesinde cildi dolgunlaştırmaya ve nemlendirmeye yardımcı olur. Bunu yaparken hyaluronik asit, cilt yüzeyine uygulandığında cilt hücrelerine girmez. Hücreler arasındaki epidermiste ve esas olarak en büyük etkilerini gösterdiği dermiste bulunur. Bu yüzden moleküller, cildin üstünde kalır ve sadece yüzeyde hidrasyon sağlar. Enjekte edilebilir jel formunda bulunan asitler, deri altına uygulanabilir.
Hyaluronik asit, uzun ve karmaşık zincir benzeri bir molekül yapıya sahiptir. Zincirin üzerinde, su gibi diğer kimyasal bileşiklerin bağlanabileceği çok sayıda nokta vardır. Bu sebeple çeyrek çay kaşığı HA, yaklaşık bir buçuk galon su tutabilmektedir. Hyaluronik asidin zincir benzeri yapısı, aynı zamanda dokuların büyümesine ve onarılmasına izin veren bir iskele yapısı gibi davranabilmektedir. Bu, cildinizdeki yaraların hyaluronik asit sayesinde daha hızlı ve etkili iyileşmesine katkıda bulunmaktadır.
Hyaluronik asit, sadece nemlendirme konusunda iş yapmakla kalmaz. Aynı zamanda dolgun ve nemlendirilmiş bir cilt, ince çizgileri ve kırışıklıkları daha az görünür hale getirdiği için yaşlanma belirtilerini de en aza indirir. Zamanla, vücudunuzun hyaluronik asit depoları doğal olarak azalır. UV ışınlarına maruz kalmak, sigara ve hava kirliliği gibi çevresel faktörler de bu süreci hızlandırmaktadır. Cilt yaşlanması, cildin nem kaybıyla ilişkilidir. Bu belirtilerle mücadele etmek veya tersine çevirmek söz konusu olduğunda hyaluronik asit, önemli bir bileşen olabilir.