Konya Bilim Merkezi BilimUp

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Gülnur Şener
12 dk
86

İsmine bakınca bir psikolojik sendrommuş gibi algılansa da yaşamsal faaliyetlerimizin çok büyük çoğunluğunu gerçekleştirdiğimiz ellerimizi etkileyen sinirsel bir hastalıktan bahsedeceğiz: Karpal tünel sendromu.

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Karpal tünel sendromu (KTS), ön koldan avucun içine doğru uzanan sinirde bilekte baskı veya sıkışma olduğunda ortaya çıkan yaygın bir nörolojik bozukluktur. Karpal tünel sendromu el ve ön kolda uyuşmalara karıncalanmalara ve ağrılara neden olan yaygın bir durumdur. Durum, eldeki ana sinirlerden biri olan median sinirin bilekten geçerken sıkışması sonucu ortaya çıkar.

Karpal tünel sendromunu anlamak için önce bu tünelin ne ve nerede olduğunu anlamamız gerekir. Karpal tünel, elin avuç içi tarafında kemikler ve bağlarla çevrili dar bir geçittir. Burada bulunan ana sinirlerden biri olan median sinir üzerindeki baskı karpal tünel sendromuna sebep olur. Median sinir sıkıştığında gerçekleşen karpal tünel sendromu semptomları arasında uyuşukluk, karıncalanma, el ve kolda güçsüzlük bulunabilir. Bileğin anatomisi, belirli sağlık sorunları ve mütemadiyen tekrarlanan el hareketleri karpal tünel sendromunun oluşmasına sebep olabilmektedir. Uygun tedavi genellikle karıncalanmayı ve uyuşmayı giderir ve el bilek ve fonksiyonunu eski haline getirir.


Karpal Tünel Nedir?

Karpal tünel, el bileğinde yaklaşık bir inç genişliğinde dar bir geçittir. Tünelin tabanı ve yanları, karpal kemikler adı verilen küçük bilek kemiklerinden oluşur. Karpal tünel median siniri, parmakları ve başparmağı büken fleksör tendonları içerir. Tünelin çatısı “transvers karpal ligaman” adı verilen güçlü bir bağ dokusu içerir. Bu sınırlar çok sert olduğundan karpal tünelin esneme veya boyut olarak artma kapasitesi çok azdır.

Median sinir eldeki ana sinirlerden biridir. Medyan sinir kolun uzunluğu boyunca uzanarak bilekte karpal tünelinden geçerek elde biter. Yol boyunca, özellikle de avuç içine ulaştığında birkaç küçük sinire ayrılır. Bu sinirler başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının yarısının (başparmak tarafı) hissedilmesini sağlar. Median sinir ayrıca başparmağın tabanı etrafındaki kasları da kontrol eder. Parmakları ve başparmağı büken dokuz tendon da sinirle birlikte karpal tünelden geçer. Bu tendonlara parmakları esnettikleri için fleksör tendonlar adı verilir.

Karpal Tünel Sendromu Nasıl Oluşur?

Karpal tünel sendromu, tünel daraldığında veya fleksör tendonları çevreleyen “sinovyum” olarak bilinen dokunun şişerek median sinire baskı uygulaması ve kan akışını azaltmasıyla ortaya çıkar. Sinir üzerindeki bu anormal basınç elde uyuşma, karıncalanma, ağrı ve güçsüzlükle sonuçlanabilir. Çoğu hastada karpal tünel sendromu zamanla kötüleşir. Çok uzun süre tedavi edilmezse, parmaklarda his kaybı ve güçsüzlük dahil olmak üzere elde kalıcı fonksiyon bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle karpal tünel sendromunun hızlı bir şekilde teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.


Karpal Tünel Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Çoğu durumda karpal tünel sendromunun semptomları belirli bir yaralanma olmaksızın yavaş yavaş başlar. Semptomlar genellikle parmaklarda, özellikle başparmak, işaret ve orta parmaklarda sık sık uyuşma veya karıncalanma ile kademeli olarak başlar. Birçok hasta semptomlarının ilk başta gelip gittiğini fark eder. Gece semptomları çok daha yaygındır. Birçok kişi bilekleri bükülü olarak uyuduğu için semptomlar hastaları uykudan uyandırabilmektedir. Gün içinde semptomlar sıklıkla telefon kullanırken, araba kullanırken veya kitap okurken olduğu gibi bilek ileri veya geri bükülü şekilde bir şeyin uzun süre tutulması ile ortaya çıkar. Birçok hasta, ellerini hareket ettirmenin veya tokalaşmanın semptomlarını hafifletmeye yardımcı olduğunu düşünmektedir. Ancak durum kötüleştikçe semptomlar daha sık ortaya çıkabilir veya daha uzun süre devam edebilir. Semptomlar genellikle ilk önce gece boyunca bir veya iki elde görülür. Baskın el genellikle ilk önce etkilenir ve en şiddetli semptomları gösterir. Genel semptomları şunlardır:

1-Avuç içi ve başparmak veya işaret ve orta parmaklarda yanma, karıncalanma veya kaşıntı uyuşukluğu

2-Elde zayıflık ve nesneleri tutmada zorluk

3-Parmaklara doğru hareket eden şok benzeri duygular

4-Kola doğru ilerleyen karıncalanma

Karpal Tünel Sendromunun kademeli belirtileri şu şekilde izlenebilmektedir. İlk önce parmakların karıncalaştığı ve geceleri uyuştuğu fark edilebilir. Genellikle uyurken elin nasıl tutulduğuna bağlıdır. Bu nedenle sabahları ellerden omuzuna kadar uzanan uyuşukluk ve karıncalanma ile uyanılabilir. Gün içerisinde, araba kullanırken veya kitap okurken olduğu gibi bileğin bükülü bir şekilde bir tutulduğu durumlarda bu tarz belirtiler şiddetlenebilir. Hastalığın erken döneminde elleri sıkmak hastalara daha iyi hissettirir. Ancak bu da bir süre sonra uyuşukluğun geçmesini sağlayamayabilir.

Karpal tünel sendromu kötüleştikçe eldeki kaslar küçüldüğü için kavrama gücü azalabilir. Ayrıca daha fazla ağrı ve kas krampları yaşanmaya başlanabilir. Median sinir, etrafındaki tahriş veya baskı nedeniyle olması gerektiği gibi çalışamaz. Bu da daha yavaş sinir uyarılarına, parmaklarda hissizleşmeye, güç ve koordinasyon kaybına sebep olabilmektedir. Kronik ve tedavi edilmemiş vakalarda, başparmağın tabanındaki kaslar küçülebilir ve eriyebilir. Çok şiddetli karpal tünel sendromuna sahip olan bazı kişiler, dokunarak sıcak ve soğuğu ayırt edemezler ve bilmeden parmak uçlarını yakabilirler.


Karpal Tünel Sendromu Neyden Kaynaklanır?/Risk Faktörleri Nelerdir?

Karpal tünel sendromuna neyin sebep olduğunu çoğu zaman tam olarak bilinemez. Genellikle karpal tünel sendromunun tek bir nedeni yoktur. Risk faktörlerinin bir kombinasyonu, durumun gelişmesine katkıda bulunabilir. Karpal tünel sendromu sinirin kendisiyle ilgili bir sorundan ziyade, genellikle median sinir ve karpal tüneldeki tendonlar üzerindeki baskıyı artıran faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur. Doğrudan karpal tünel sendromuna neden olmasalar da, median sinirde tahriş veya hasar riskini artırabilirler. Bazen tek bir neden belirlenemez. Karpal tünel sendromuyla bir dizi faktör ilişkilendirilmiştir. Bunlar şunları içerir:

1-Anatomik faktörler: Bilek kırığı, çıkığı veya bilekteki küçük kemikleri deforme eden artrit karpal tünel içindeki boşluğu değiştirebilir ve medyan sinire baskı yapabilir.

2-Genetik faktörler: Bazı insanlarda karpal tünel doğal olarak daha küçük olabilir veya sinir için gerekli alanı değiştiren anatomik farklılıklar olabilir. Bu özellikler aileden geçebilir.

3-Tekrarlayan el bilek hareketleri: Aynı el ve bilek hareketlerini veya aktivitelerini uzun süre tekrarlamak, bilekteki tendonları ağırlaştırabilir ve sinir üzerinde baskı oluşturarak şişmeye neden olabilir.

4-Gebelik: Hamilelik sırasındaki hormonal değişiklikler sinir üzerinde baskıya neden olan şişmeye neden olabilir. Hamilelikle ilişkili karpal tünel sendromu genellikle hamilelikten sonra kendiliğinden iyileşir.

5-Sağlık koşulları: Diyabet, romatoid artrit ve tiroid bezi dengesizliği karpal tünel sendromuyla ilişkili durumlardır.

6-Cinsiyet: Karpal tünel sendromu genellikle kadınlarda daha sık görülür. Bunun nedeni karpal tünel alanının kadınlarda erkeklere göre nispeten daha küçük olmasıdır.

7-İlaçlar: Bazı çalışmalar karpal tünel sendromu ile meme kanserini tedavi etmek için kullanılan bir ilaç olan anastrozol (Arimidex) kullanımı arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir.

8-Obezite: Obez olmak karpal tünel sendromu için bir risk faktörüdür.

9-Değişken vücut sıvısı: Sıvı tutulması, karpal tünel içindeki basıncı artırarak median siniri tahriş edebilir. Bu hamilelik ve menopoz sırasında yaygındır.

10-Diğer tıbbi durumlar: Menopoz, tiroid bozuklukları, böbrek yetmezliği ve lenfödem gibi bazı durumlar karpal tünel sendromu olasılığını artırabilir.

11-İşyeri faktörleri: Titreşimli aletlerle veya bileğin uzun süreli veya tekrar tekrar bükülmesini gerektiren bir montaj hattında çalışmak, özellikle iş soğuk bir ortamda yapılıyorsa, medyan sinir üzerinde zararlı bir baskı oluşturabilir veya mevcut sinir hasarını kötüleştirebilir. Ancak bilimsel kanıtlar çelişkilidir ve bu faktörlerin karpal tünel sendromunun doğrudan nedenleri olduğu belirlenmemiştir.

Bilgisayar kullanımı ile karpal tünel sendromu arasında bir ilişki olup olmadığı çeşitli çalışmalarda değerlendirilmiştir. Bazı kanıtlar sorunun klavye kullanımı değil fare kullanımı olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, farklı bir el ağrısına neden olabilmesine rağmen, yoğun bilgisayar kullanımının karpal tünel sendromu için bir risk faktörü olduğunu destekleyecek yeterli kalitede ve tutarlı kanıt bulunmamaktadır.

Karpal Tünel Sendromundan Kaçınmak Mümkün Mü?

Karpal tünel sendromunu önlemenin kanıtlanmış bir stratejisi yoktur ancak aşağıdaki yöntemlerle el ve bileklerdeki stresi en aza indirmek mümkün olabilir.

· Gücün azaltılıp ve tutuşun gevşetilmesi: Örneğin, işiniz yazar kasa veya klavyeyle ilgiliyse tuşlara yumuşak bir şekilde basılması önerilebilir. Uzun süreli el yazısı yazılan işlerde çalışanlar için büyük boyutlu, yumuşak kavramalı adaptöre ve serbest akışlı mürekkebe sahip büyük bir kalem kullanılması önerilebilir.

· Kısa ve sık molalar verilmesi: Ellerin ve bileklerini periyodik olarak yavaşça gerilip bükülmesi önerilir. Titreşen veya büyük miktarda güç uygulamanızı gerektiren ekipman kullanıyorsanız bu özellikle önemlidir. Her saat başı birkaç dakika bile fark yaratabilir.

· Duruşun düzeltilmesi: Yanlış duruş omuzları öne doğru yuvarlayarak boyun ve omuz kaslarının kasılmasına ve boyundaki sinirlerin sıkışmasına neden olur. Bu bilekleri, parmakları ve elleri etkileyebilir ve boyun ağrısına neden olabilir.

· Ellerin sıcak tutulması: Soğuk bir ortamda çalışılıyor ise el ağrısı ve sertliği geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Nasıl Teşhis Konur ve Tedavi Edilir?

Kademeli bir süreç olmasına rağmen çoğu insan için karpal tünel sendromu herhangi bir tedavi uygulanmaması durumunda zamanla kötüleşir. Bu nedenle doktor tarafından erkenden değerlendirilip teşhis konulması önemlidir. Erken aşamalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak veya durdurmak mümkün olabilir. Erken teşhis konularak tedavi edilirse karpal tünel sendromunun semptomları ameliyat olmadan giderilebilir. Bu nedenle karpal tünel sendromunda erken teşhis çok önemlidir. Karpal tünel sendromu tanısı tıbbi değerlendirmeler ve elektrofizyolojik testlerle konur. Karpal tünel sendromu patofizyolojisi, mekanik travma, artan basınç ve karpal tünel içindeki median sinirde iskemik hasarın bir kombinasyonunu içerir. Karpal tünel sendromu hastalarının tanısı, ilgili tıp uzmanının sendromun karakteristik belirtileriyle ilişkili bir vaka geçmişi geliştirmesini gerektirir. Karpal tünel sendromu semptomları çok spesifik semptomlar olmadığından hastaların tıbbi durumunu ortaya koymak için güçlü tanıyı gerektirdiğini unutmamak önemlidir.

Karpal tünel sendromu tanısı için gerçekleştirilen testler arasında olan röntgenler, ultrasonlar veya MRI muayeneleri gibi görüntüleme yöntemleri ile kemikler ve dokuların durumuna bakılır. Ek olarak kasın elektriksel aktivitesini ölçmek için ince bir elektrot yerleştirilerek gerçekleştirilen Elektromiyogram testi ile sinir iletimine bakılır. Sinir iletim çalışmaları adı altında ayrıca el ve koldaki sinirlerdeki sinyalleri ölçmek için cilde elektrotlar bantlar takılarak analizle yapılır. Bu testlerle konulan teşhisten sonra gözlemlenen duruma göre doktorlar gerekli tedaviye karar verirler. Doktorlar karpal tünel sendromunu ele alırken hem cerrahi olmayan hem de cerrahi tedavileri kullanırlar. Cerrahi olmayan tedaviler arasında bilek splintlenmesi, çalışma pozisyonunun değiştirilmesi, ilaçlar ve işyerinde titreşimsiz alternatif ekipmanların kullanılması yer alır. Cerrahi yöntemler arasında ise açık salım ve endoskopik ameliyatlar yer almaktadır. Tedavi semptomların ve durumun ne kadar ilerlediğine bağlı olur.

Önerilen olası tedaviler arasında şunlar vardır:

· Yaşam tarzı değişiklikleri: Tekrarlayan hareket belirtilere neden oluyorsa, daha sık ara verilmesi veya ağrıya neden olan aktivitenin daha az yapılması önerilir.

· Egzersizler: Esneme veya güçlendirme hareketleri daha iyi hissettirebilir. Sinir kaydırma egzersizleri sinirin karpal tünelinde daha iyi hareket etmesine yardımcı olabilir.

· Hareketsizleştirme: Bileğin hareket etmesini önlemek ve sinirlerin üzerindeki baskıyı azaltmak için atel takılması önerilebilir. Sadece gece kullanılmasıyla dahi el-bilek atelleri ile sinir çevresine kortikosteroid enjeksiyonları son derece güvenli ve etkin tedavi sağlayabilmektedir. El bilek ateli sayesinde en rahatsız edici belirtilerden uyuşukluk veya karıncalanma hissinden kurtulmak ve median sinirin dinlendirmesi sayesinde daha iyi bir uyku mümkündür.

· İlaç tedavisi: Bölgede oluşması muhtemel şişliği azaltmak için antienflamatuar ilaçlar veya steroid iğnelerin kullanılması önerilebilir.

· Ameliyat: Bu tedavilerin hiçbiri işe yaramazsa, tünelin boyutunu artıran ve sinirler üzerindeki baskıyı hafifleten karpal tünel gevşetme adı verilen bir operasyon yapılmaktadır.

Kaynakça
  1. https://www.ninds.nih.gov/health-information/disorders/carpal-tunnel-syndrome#:~:text=Carpal%20tunnel%20syndrome%20(CTS)%20is,may%20become%20swollen%20and%20useless.
  2. https://www.webmd.com/pain-management/carpal-tunnel/carpal-tunnel-syndrome
  3. https://orthoinfo.aaos.org/en/diseases--conditions/carpal-tunnel-syndrome/
  4. https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/carpal-tunnel-syndrome/symptoms-causes/syc-20355603
  5. De Krom, M. C. T. F. M., Kester, A. D. M., Knipschild, P. G., & Spaans, F. (1990). Risk factors for carpal tunnel syndrome. American journal of epidemiology, 132(6), 1102-1110.
  6. Luchetti, R., & Amadio, P. (Eds.). (2008). Carpal tunnel syndrome. Springer Science & Business Media.
  7. Genova, A., Dix, O., Saefan, A., Thakur, M., & Hassan, A. (2020). Carpal tunnel syndrome: a review of literature. Cureus, 12(3).
  8. Bland, J. D. (2007). Treatment of carpal tunnel syndrome. Muscle & Nerve: Official Journal of the American Association of Electrodiagnostic Medicine, 36(2), 167-171.
Benzer Makaleler
Beynin Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
Beynimizin Çalışmasını Düzenleyen Kimyasal Moleküller ve Hormonlar Nelerdir?
Vücudumuzdaki En Uzun Hücreler: Sinir Hücrelerinin Yapısı ve İşlevi
Duyu Organlarımız Nasıl Çalışır? Göz ve Görsel İşleme
Omuriliğin Görevi Nedir? Reflekslerimiz Nasıl Oluşur?
Sinir Sistemi Hangi Yapılardan Oluşur?
Karabasan Doğaüstü Bir Durum Mudur?
Beyin Neden Cilt Kadar Hızlı İyileşemez?
Duyu Organlarımız Nasıl Çalışır? Dokunma ve Somatosensöri Sistemi
Komadaki Bir Hastanın Beyni Seslere Tepki Verebilir mi?
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER