Diğer bitkilerden besin çalan, onlara zarar veren, hatta öldüren bitkiler olduğunu biliyor muydunuz? Bunu nasıl ve neden yaptıklarını merak ediyor musunuz? Parazit bitkiler tarım alanlarında istenmeyen misafirlerdir, onlardan kurtulmak son derece zor olabilir ve çiftçilere çok fazla paraya mal olabilir. Bu yazımızda parazit bitkilerden ve bilim adamlarının onlarla nasıl mücadele etmeye çalıştıklarından bahsedeceğiz.
Çoğu bitki kendi besinini ve oksijenini üretir. Peki bitkiler bunu nasıl yapıyor? Cevap basit, fotosentez yapıyorlar. Bitkiler kendilerine yalnızca birkaç bileşen sağlar: su, karbondioksit ve güneş ışığı. Ancak bazı bitkiler parazittir, bu da çoğu bitkiden farklı bir yaşam tarzına sahip oldukları anlamına gelir. Parazit bitkilerin büyümesi tamamen veya kısmen konakçı bitki adı verilen başka bir bitki tarafından üretilen besinlere bağlıdır. Parazit bitki, konakçı bitkiye zarar verir ve çoğunlukla onun ölümüne neden olur.
Parazit bitkilerin iki ana türü vardır. Bazıları fotosentez yapamaz ve bu nedenle konak bitkiye tamamen bağımlıdır. Bu tür bitkilere holoparazit denir. Parazit bitki, yayılmak için çok sayıda toz benzeri tohum üreten bir çiçeklenme sürgünü gönderir. Sonunda konak bitki ölür. Diğer bir parazit bitki türü ise hemiparazit olarak adlandırılır. Bunlar, bir konak bitkiden bazı besinleri çalmaya ihtiyaç duyan parazit bitkilerdir, ancak aynı zamanda fotosentez yapabilirler. Parazit bitkiler, yalnızca bir tür konak kullanan özgül parazitler ve tercih gözetmeksizin birden fazla türü hedef alan genelci parazitler olmak üzere ikiye ayrılabilir.
Parazit Bitkiler Besinleri Nasıl Çalıyor?
Parazit bitkiler neredeyse dünyanın her yerinde bulunur. Bir tarla alanında çok sayıda yetişirlerse, tarım ürünlerinin miktarını ve kalitesini azaltabilirler. Yetiştirilen tarla alanlarında istenmeyen misafirler olarak, onlardan kurtulmak gerekir. Yok edilmesi en zor parazit bitki olan canavar otu (Broomrapes) ise çiftçilerin büyük miktarda para kaybetmesine neden oluyor. Dünyada 200'den fazla canavar otu türü bulunmaktadır. Bazı türler holoparazit, diğerleri ise hemiparazittir. Peki parazit bitkiler diğer bitkilerin besinlerini nasıl çalıyor? Buna geçmeden önce parazit bitkilerin nasıl oluştuğunu anlayalım. Canavar otu tohumları, konak bitkinin köklerinin salgıladığı bazı kimyasallara karşı tepki vererek çimlenme sürecini başlatıyorlar. Konak bitkinin kökleri tarafından salgılanan bu maddelere strigolaktonlar denir. Strigolaktonlar aynı zamanda, yeni çimlenmiş bitkinin konak bitkinin köklerinin varlığını algılamasına ve ona doğru hareket etmesine yardımcı olur. Bu süreçte, çimlenen bitki, konak bitkinin köklerine nüfuz edebilen ve ondan besin maddeleri ve su çekebilen bir yapı olan haustoryum oluşturur. Haustoryum, besin maddelerini ve suyu emerek büyümek için bir depo organı olan yumru oluşturur. Daha sonra, yumru, yüzeye çıkan bir çiçeklenme sürgünü geliştirir ve 15 yıldan fazla sürebilen toz benzeri birçok tohum üretir. Bu süreç, canavar otunun konak bitkiden besin sağlamak ve üremek için geliştirdiği karmaşık bir adaptasyon mekanizmasıdır.
Parazit bitkiler çok hızlı ve kolay bir şekilde üreyebildikleri için, istenmeyen bitkileri kontrol etmek için kullanılan çoğu strateji onlar üzerinde çok iyi çalışmaz. Herbisit gibi kimyasal yöntemler ve tohumların çimlenmesini engelleyen maddeler, tarım uygulamaları, fiziksel yöntemler (güneş ısısına dayalı toprak dezenfeksiyonu), mekanik yöntemler (el ile çekme) ve biyolojik yöntemler (yabancı otları özel olarak hedef alan mantarların ve tohumlarını yiyen böceklerin geliştirilmesi) gibi birçok kontrol yöntemi önerilmiştir. En umut verici kontrol yaklaşımlarından biri ise, parazit bitkilere dirençli tarım bitkileri geliştirmek olmuştur.