Günlük kıyafet seçimlerimizde muhtemelen hepimizin ilk kriteri rahatlıktır. Tekstil firmaları tarafından da bu ihtiyaca yönelik çeşitli kumaşlar kullanılarak farklı kıyafetler üretilmektedir. Bu çeşitli kumaş türlerinden dayanıklılığı, esnemesi ve sağladığı konfor ile en bildiklerimizden bir tanesi de polyesterdir. Polyester kumaşlar belirli özelliklere sahip olup, giyim dünyası için önemli bir konumdadır. Polyester sentetik bir kumaş olup ipek, pamuk veya yün gibi doğal değildir. Bu sebeple polyestere karşı çeşitli kaygı ve sorular mevcuttur. Gelin biraz bunlar üzerine konuşalım.
Polyester kumaş ilk olarak 1941'de İngiliz kimyagerler John Rex Whinfield ve James Tennant Dickson tarafından üretilmiştir. 1970'lerde polyester kumaş "68 gün boyunca ütülenmeden giyilebilen ve yine de şık görünen mucize bir elyaf" olarak tanıtılması sayesinde giderek daha popüler hale gelmiştir. Ancak polyester kumaş yine de bazı tartışmaların odak noktası olmuştur. Popüler olmasının ardından polyester ile üretilen parlak ve hafif plastik görünümlü takım elbiseler yüzünden polyester ucuz ve rahatsız bir kumaş olarak bilinir hale gelmiştir.
John Rex Whinfield ve James Tennant Dickson polyesteri üreten kimyagerlerdir.
Polyester, polyester iplikler veya lifler kullanılarak yapılan herhangi bir kumaş için genelleştirilmiş bir terimdir. Polietilen tereftalat (PET) adı verilen bir tür olarak adlandırılan sentetik, insan yapımı bir polimerin kısaltılmış adıdır. Polyester (polietilen tereftalat), petrol, hava ve suyu içeren kimyasal bir reaksiyondan elde edilir. Bu yapay elyaf, saflaştırılmış tereftalik asit (PTA) ve monoteluen glikolden (MEG) oluşur. Bunların hepsi kulağa son derece kimyasal geliyor ama temelde polyester bir tür plastiktir.
Dayanıklılığı ve şeklini koruma kabiliyeti nedeniyle sayısız uygulamada kullanılan polyester, çeşitli endüstriyel ve ticari ürünler için temel bir bileşen haline gelmiştir. Polyester çevre üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle kötü bir üne sahip olduğundan, onu daha sürdürülebilir hale getirmenin yolları aranmaktadır.
Polyester sentetik bir elyaf olduğu için pamukta olduğu gibi bir bitkiden gelmez. Bunun yerine, polyester türetilmiş bileşiklerden kimyasal olarak üretilir. Farklı polyester türlerine ve üreticisine bağlı olarak değişmekle birlikte, polyester oluşturmanın 5 temel adımı vardır.
1. aşama monomer oluşturmaktır. Petrol, topraktan çıkarıldıktan sonra bir rafineriye nakledilir ve çeşitli uygulamalar için kullanılabilecek farklı bileşenlere ayrılır. Petrolden çıkarılan etilen ve p-ksilen, polyester yapmak için gereken iki monomerdir.
2. aşama polimer oluştumaktır. Petrol ranifenesi ile elde dilen bu monomerler daha sonra dimetil tereftalat ile karıştırılarak soda veya su şişelerinde de kullanılan plastik yani polimer polietilen tereftalat (PET) elde edilir. Bu formdaki PET bal benzeri bir kıvama sahiptir.
3. aşama üretilen polimerin kuruyup sertleşmesini ve şekillendirilmesini kapsar. Bal kıvamındaki plastik kuruduktan sonra küçük topaklar halinde kesilir. Polyester termoplastiktir, yani eritilebilir ve yeniden biçimlendirilebilir. Polyester yaparken, kimyagerler bu aşamada polyester peletlerini eritip küçük deliklerden geçmeleri için zorlarlar. Dördüncü aşama kesilen küçük topakların yani PET peletlerinin bir kez daha eritilmesi ve erimiş PET’in, iplik oluşturmak için küçük deliklerden oluşan düzeneklerden geçirilmesidir. Bu aşamın tamamlanmasıyla üretilen uzun iplikler soğuduktan sonra sertleşerek polyester liflerine dönüşürler. Deliğin boyutu ve şekli, liflerin şeklini ve çapını belirler. Son olarak, lifler bükülerek polyester ipliğe dönüştürülür ve kumaşa örülmeye hazır hale getirilir. Bu aşamada, istenilen sonuçlar elde etmek için lifler kesilebilir veya çeşitli kimyasallarla daha fazla değişiklik yapılabilir. İstenen sonuca bağlı olarak, tüm bu üretim sürecinin belirli basamakları ve kullanılan bileşikler değiştirilebilmektedir.
Birkaç tür polyester vardır ve en önemli farkları hangi malzemeden yapıldıklarıdır. Bazı polyester türleri, farklı özelliklerinden dolayı belirli uygulamalar için daha uygundur. En yaygın polyester türü polietilen tereftalattır. Polietilen tereftalat (PET) dayanıklıdır ve üretimi ucuzdur, bu da onu çoğu uygulama için ideal kılar. PET bazlı polyester geri dönüştürülürken, çoğunlukla giysi lifleri yerine şişeler biçiminde geri dönüştürülür. Kumaşlarda ve giysilerde kullanılan PET bazlı polyesterin yalnızca yüzde on beşten daha azı geri dönüştürülür. Diğer bir çeşit olan bitki bazlı polyesterin devreye girdiği yer burasıdır. Bitki bazlı polyester, diğer polyesterlerde kullanılan petrol bileşenlerine karşı biyolojik alternatiflerden oluşur. Polyester için gereken etilen, şeker kamışı gibi bitkilerden veya gıda artıkları, talaş gibi esas olarak organik malzemeleri içeren atıklardan gelir. Bu biyolojik olarak parçalanabilen malzemeleri kullanmak, petrol kaynaklarının kullanımını azaltmaya yardımcı olur. Daha yüksek maliyetler nedeniyle PET kadar çok üretilmese de, bitki bazlı polyester kumaş biyolojik olarak parçalanabilir. Bu özellik, ekinlerin sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilmesi koşuluyla, bitki bazlı polyesteri daha sürdürülebilir ve çevre için daha iyi hale getirir. Bir diğer polyester türü PCDT’dir. PCDT, kimyasal yapıları farklı olsa da PET'e benzer. PCDT ismini bu polyesteri oluşturan poli-1, 4-sikloheksilen-dimetilen tereftalattan almıştır. PCDT polyester daha elastik ve dayanıklı olmasına rağmen PET'ten daha az popülerdir. Genellikle PCDT polyesteri perde veya döşeme gibi ağır hizmet uygulamaları için kullanılmaktadır.
PET ve PCDT kimyasal olarak oldukça benzerdir. Omurgada görülen altı kenarlı Fenil halkası veya daha genel olarak aromatik halka, polimer zincirine sertlik sağlar. Bu, polimerlerin yük taşıma özelliklerini ve geçiş sıcaklığı da dahil olmak üzere birçok önemli özelliği etkiler. İki türü birbirinden ayırt edici kılan temel özellik, bu aileye adını veren ester grubudur.
Polyester, birçoğu kumaşa özgü olan çok sayıda özelliğe sahiptir. Bu özellikler polyesterin bu kadar popüler hale gelmesinin ve günümüzde hala yaygın olarak kullanılmasının temel nedenidir. Bazı önemli polyester özelliklerini birkaç farklı başlık altında ele abiliriz.
Polyesterin su geçirmez kumaş materyali olarak yaygın kullanılmasının sebebi; sıkı, düz ve esnek bir dokuma yapısına sahip olup pamuk gibi dağınık lif demetleriyle su emme potansiyelinin düşük olmasıdır.
Herhangi bir kumaş gibi, polyester de tüketicileri ondan uzaklaştırabilecek veya malzemeyi belirli uygulamalar için daha az ideal hale getirebilecek özelliklere sahiptir. İlk olarak, çoğu polyester türü biyolojik olarak parçalanamaz. Petrol bazlı ürünlerden elde edildiği için, polyester ne sürdürülebilir olarak kabul edilir ne de biyolojik olarak parçalanabilir. Bu sebeple tekstil geliştirme araştırmacıları, polyesteri de pamuk gibi parçanabilir ve sürdürülebilir kılmak için çabalamaktadır.
Polyester ile ilgili temel sorun, nefes almamasıdır. Bu sebeple bazı insanlar onu giydiklerinde kendilerini terli hissedebilir veya rahatsız olabilecekleri bir nem farkedebilirler. Bunun nedeni, polyesterin nem emiliminin, pamuk gibi doğal kumaşlara kıyasla çok düşük olmasıdır. Ayrıca çok hassas cilde sahip kişiler, sentetik kumaşlar giydiklerinde ciltlerinde tahriş veya başka tepkiler gözlemleyebilirler. Ancak bu, polyester ile pamuk gibi karma bir kumaş söz konusu olduğunda o kadar yaygın değildir. Buna rağmen tüm sentetik kumaşlarda olduğu gibi bu karışım da bir dereceye kadar hava geçirmez kalacaktır. Bu nedenle sıcak basması, aşırı vücut ısısı yaşayan veya nemli bir ortamda yaşayanlar için polyester en iyi kumaş seçeneği olmayabilir. Ayrıca ucuz veya kötü yapılmış bir polyester kumaş özellikle hassas ciltlerde pürüzlü hissedilecektir. Bunlar polyesterin dokusuna, liflerin nasıl yapıldığına veya birbirine nasıl bağlandığına bağlı olabilir. Bazı polyester kumaşlar kaba ve kaşıntıya sebep olma eğilimindeyken, diğerleri pürüzsüz ve ipeksi olabilir. Öte yandan polyester tek başına oldukça yanıcıdır, bu nedenle özellikle açık alev yakınında %100 polyester giyerken veya kullanırken dikkatli olunmalıdır.