A vitamini yağda çözünen vitaminler grubunda yer almaktadır. Vücuda alındıktan sonra karaciğerde depolanır. A vitamini UV ışığına ve oksijene karşı duyarlı bir bileşiktir. Bu nedenle A vitamini içeren kremlerin gündüz uygulanmaması tavsiye edilir.
Hayvansal ve bitkisel form olmak üzere iki farklı formda bulunur. Hayvansal form retinoid olarak bilinir ve içerisinde retinol, retinal ve retinoik asit olarak 3 farklı bileşik içerir. Hayvansal formlar, A vitaminine dönüşmüş aktif formlardır. Bu nedenle A vitaminine retinol de denilmektedir. Retinol vücudumuzda herhangi bir maddeye dönüştürülmeden doğruca kullanılabilir.
Bitkisel form ise; α- karoten, β-karoten ve β-kriptoksantindir. Bitkisel form vücuda alındıktan sonra A vitaminine dönüşür, yani bu demek oluyor ki β-karoten A vitamini öncüsüdür. Bu nedenle provitamin A olarak bilinir. Bulunduğu bitkiye sarı ve turuncu gibi renk özellikleri kazandırmaktadır.
A vitamininin keşfi, A vitamininin bitkisel formu olan karotenler ile başlamıştır. Karotenler bitkilere sarı-turuncu renk özelliği vermelerinden dolayı, 1800’lü yıllardan beri hem biyoloji hem de kimya alanında merak konusu olmuştur. Kimyasal olarak tanımlanması ve gruplandırılması 1920’de yapılmıştır. Karotenlerle ilgili ilk bilimsel araştırma ise 1971 yılında gerçekleştirilmiştir.
A vitamininin en büyük görevi göz sağlığını korumaktır. Gözümüzün arka kısmındaki retina bölgesinde ‘rodopsin’ adlı proteine bağlanır ve geceleri bulunduğumuz ortamı görebilmemizi sağlar. Bu durumu ‘A vitamini gece görüşü sağlar’ da diyebiliriz.
Bu kısma kadar okuduklarınızdan yola çıkarak A vitamini tüketimi sayesinde kontakt lenslerinizden kurtulamazsınız fakat iyi bir göz sağlığına sahip olmak için elzem bir vitamin olduğunu öğrenmişsinizdir.
Göz sağlığımızdan ayrı olarak A vitamini ayrıca bağışıklık ve üreme sistemlerimiz için de oldukça önemlidir. Bağışıklık sisteminin aktivitesini artırır, iltihap oluşumunu engeller ve kötü huylu tümörlerin gelişimini kontrol altında tutar. Üreme sisteminde ise yumurtaların kalitesinin artmasına neden olur. Ayrıca A vitamini antioksidandır, bu nedenle hücre büyümesini ve düzenlenmesini destekler.
A Vitamini Ne İşe Yarar ve Faydaları Nelerdir?
A vitaminin vücuttaki işlevsel görevleri ise şu şekildedir;
A vitamini hem hayvansal hem de bitkisel gıdalarda bulunur. Hayvansal olarak; karaciğer, süt, peynir, tereyağı ve yumurta sıralanırken bitkisel gıdalar olarak ise; havuç, yeşil yapraklı sebzeler, tatlı patates, ıspanak, kırmızı biber, mango ve kavun sıralanabilir.
Günlük alınması gereken A vitamini dozu yaşa ve cinsiyete göre değişmektedir. Erkekler günde 900 mcg alması gerekirken kadınlar 700 mcg A vitamini almalıdır. Çocuklar ve ergenlik dönemindekiler için ise bu miktar günlük 300-600 mcg arasındadır. Hem hayvansal hem de bitkisel gıdaların günlük olarak yeterli miktarlarda alınması, günlük A vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterlidir.
A vitamini eksikliği başta göz sağlığımız olmak üzere bağışıklık ve üreme sistemimizi, hamilelerde embriyo gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Eksikliğin ilk belirtisi ‘gece körlüğü’ semptomudur. Bunu sırasıyla gözyaşı eksikliği ve göz kuruluğu takip etmektedir.
Hamilelik esnasında görülen A vitamini eksikliği, embriyonun fetüse dönüşmesini engellemektedir. A vitamini eksikliğinde solunum yolu enfeksiyonları ve kirpiklerin dökülmesi gibi farklı etkiler de görülmektedir.
A vitamini eksikliği genellikle gelişmemiş ülkelerde görülmektedir. Bu durumun nedeni yetersiz ve dengesiz beslenmedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre küresel çapta toplam 140 milyon çocuk ölümcül riskler taşıyacak kadar ileri derecede A vitamini eksikliği yaşamaktadır. Ayrıca bu durumdan ayrı olarak A vitamini eksikliği, besin emilimini önleyen hastalıklara sahip bireylerde de görülmektedir. Bu sorunu çözmek isteyen biyoteknologlar geçmişte "Altın pirinç" olarak adlandırılan beta karotence zenginleştirilmiş bir pirinç grubu üretmişlerdir. Ancak pirincin içindeki beta karoten dozu sabit tutulamadığı ve nerede ne kadar tüketilmesi gerektiği tespit edilemediği için üretimi ve yaygınlaşması askıya alınmıştır.
Günlük tükettiğimiz gıdaları çeşitlendirmek ve uzman kontrolünde A vitamini takviyesi kullanmak eksikliğin giderilmesinde faydalı olacaktır.
A vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için fazlası karaciğerimizde depolanmaktadır. Bu nedenle yüksek doz A vitamini toksik etki göstermektedir. Toksisitenin ilk görülen belirtisi baş ağrısıdır. Bunu sırasıyla kusma ve kemiklerde doku bozukluğu, saç dökülmesi, ciltte kuruluk, kemik ağrıları, bulanık görme ve kilo kaybı takip etmektedir. A vitamini formu olarak β-karoten ’in yüksek doz kullanımı ise, deride pigment bozukluğu oluşturarak cildin sarı-turuncumsu renk almasına neden olur.