Neden uzun süreli odaklanamıyoruz? Neden sürekli yeni tatmin unsuru arıyoruz? Detaylı nedenleriyle birlikte dopamin hormonu, bu soruların cevabını ortaya çıkarıyor. “Dopamin detoksu”, “Dopamine Hacking” kavramları içerisinde son zamanlarda karşımıza çıkan dopamin hormonu beyinde çeşitli aktiviteleri düzenlemektedir.
Beyin; oksitosin, serotonin ve dopamin gibi birçok hormon tarafından uyarılır. Hormonlar tarafından uyarılmış beyin, metabolik aktiviteleri ve fiziksel aktiviteleri bu hormonlara ve bunların seviyelerine göre düzenler. Dopamin hormonu (DA), vücutta üretilen organik bir nörokimyasal hormondur. Dopamin salgısı ile alışkanlık kazanır ve yaptığımız işi tekrar yapabilir hale geliriz. Ayrıca bir konuda motive olmak için ve o konuya odaklanmak için de dopamine ihtiyacımız vardır. Dopamin seviyesine göre bir işten alınan zevk ve motivasyon durumu değişebilmektedir.
Geçmişten geleceğe insan zihni maruz kaldığı etmenlere göre şekilleniyor. Teknolojik ve dijital gelişmelerin getirdiği unsurlarla insan zihni sürekli kısa vadeli tatmin edici ögelere maruz kalıyor. Sürekli ve hızlı değişimlerle sunulan bu ögeler dopamin salgısı ve beyinde bulunan ilgili reseptörlerin çalışmasına en basit olarak dopamin toleransı oluşturarak zarar verebiliyor. Uzun süreli odaklanmayı engelleme, çabuk sıkılma ve tatmin olamama sonucu mutsuzluk, amaçsızlık, bağımlılık hissi gibi sonuçlara neden oluyor.
Giderek büyüyen bu soruna çözüm olarak psikologlar “dopamin detoksu/dopamine hacking” diyetini sunuyorlar. Silikon Vadisi yöneticilerinin de uygulamaları ile daha popüler hale gelen dopamin detoksu alışkanlık geliştirilen aktiviteyi sürekli tekrar etmek yerine belirli zaman dilimleri içerisinde kısıtlamayı önermektedir. Özellikle sosyal medya bağımlılığı, internet ve telefon bağımlılığının sonucu olarak iş hayatındaki performans düşüklüğünü tedavi etmek için birçok kişi dopamin diyetini uygulamaktadır. Ayrıca alışkanlık/ bağımlılık düzeyini azaltırken yeni bir alışkanlık edinmeye ve hayat kalitesinin artmasına da yardımcı olmaktadır.
Koşulsuz uyaranlar çevremizden aldığımız iletilerdir. İnsan zihni bu iletilere anlam yükleyerek koşullu iletiler haline getirebilir, bu yüklenen anlamlar aynı zamanda dışarıdan aldığımız izlenimle de oluşturulabilir. Olumsuz duygular için beyin kaçınma yolları arar. Telefon ve sosyal medya öne çıkan kaçınma yoludur. Ne zaman olumsuz bir duygu hissedersek dikkatimizi dağıtıp, uyuşturabilen öğelere yönelerek bağımlılık geliştirebiliriz.
Böylece, sürekli telefon bildirimleri kontrol eden bağımlı/koşullanmış beyin, dopamin hormonu ve çalışması konusunda dengesizlik yaşamaya başlar. Koşullanma sonucunda gerçekleştirilecek eylemi belirli aralıklarla erteleyerek, sınırlandırıp kontrol ve bağımlılığın önüne geçmek amacıyla dopamin detoksu önerilmektedir.
Peki, beyin aktivitelerini daha sağlıklı hale getirmeyi amaçlayan dopamin detoksu nasıl uygulanır? Detayları nelerdir?
Dopamin detoksu uygulamasında bazı farklılıklar olsa da genel olarak şu şekilde uygulanabilir:
Seçilen bir aktiviteyi bu zaman aralıklarında yapmayı bırakarak, uzak durulması gereklidir. Başlangıç olarak küçük adım sayılabilecek kısa zamanlarla başlanabilir. Örneğin, sabah uyandıktan sonra yarım saat telefonu kontrol etmemek küçük bir adım olabilir. Memnuniyet durumuna göre devam ettirilebilir.
Dopamin Detoksu Sonucu Beklenilen Faydalar Nelerdir?
Dopamin Detoksu Ne Değildir?
Dopamin detoksu, bağımlılık gösterilen ve aktiviteler arasında denge kurulamayan durumlar için geliştirilmiş bir öneridir. Uyaranlardan uzak kaldıkça dopamin seviyesine bağlı olarak gerginlik ve tedirginlik hissi artabilir. Bir oruç gibi nitelendirilebilecek dopamin detoksu uygulanırken dikkatli ve orantılı olunmalıdır. Bağımlılık ve kişilerin her biri kendine özgü olduğu için, kişisel programlar daha sağlıklı olacaktır.