İnsanlar utandıklarında, heyecanlandıklarında ya da gergin olduklarında yüzleri kızarır ve vücudumuzun verdiği bu tepki son derece normaldir. Peki, vücudumuz neden böyle bir tepki veriyor olabilir? Neden yüzümüz kızarıyor?
Stres ya da korku gibi kendimizi tehlikede hissettiğimiz anlarda vücudumuz adrenalin adı verilen bir hormon salgılar. Bu hormon vücudumuzu tehlikeli duruma karşı harekete geçirir; kalbimiz daha hızlı çarpar, soluk alıp verişimiz hızlanır, bazı damarlarımız genişler ve göz bebeklerimiz büyür. Utanmak, tehlikeli bir durum değildir ancak vücudumuz, utandığımız zamanlarda da adrenalin salgılar.
Bu çeşitli duygu durumlarında salgılanan adrenalin, vazodilasyonun gerçekleşmesine neden olur. Vazodilatasyon, damar duvarındaki düz kasın gevşemesiyle damarın genişlemesidir. Böylece, kan akışı için daha fazla yer açılır. İnsan yüzünde, birçok kas bulunduğundan, bu kaslara giden damarlar da genişletilir. Bu genişleme, beraberinde daha fazla kanı getirir. Bu sebeple, yüzümüz öncelikle pembeleşir, sonrasında ise kızarır. Yani bu renk değişimi, artan kan miktarından kaynaklanmaktadır. Bu duyguların yoğun yaşandığı bazı kişilerde kulaklar ve boyun da kızarabilmektedir.
Adrenalin vücutta ve beyinde görev yapan çok önemli bir nörotransmitter ve hormondur. Bu hormonun adı bazı kaynaklarda epinefrin olarak da geçer. Adrenalin vücutta böbrek üstü bezlerinden, beyinde ise beyin sapı civarında bazı nöronlar tarafından salgılanır. Adrenalin hormonu, vücudun harekete geçirilmesi açısından önemlidir. Kalp atışlarının hızlanmasını, savaş ya da kaç davranışının ortaya çıkmasını ve kan şekerinin yükselmesini sağlar. Kasların kasılması ve enerji harcaması için gereken uygun ortamı hazırlar.
Utanma, korku veya stres gibi duygu durumlarında beyin adrenalin hormonunu salgılamayı emreder. Beynin hipofiz ekseni adı verilen bölgesinden salgılanan Adrenokortikotropik Hormon (ACTH) böbreküstü bezlerini uyarır ve adrenalinin üretilmesini sağlar. Adrenalin, beynin kontrolünde olan sempatik sinir sistemi tarafından yapılan uyarıyla kan dolaşımına karışır.
Kızarma tipik olarak tıbbi bir endişe nedeni değildir, ancak yüz kızarıklığı bazen başka bir şeyin belirtisi olabilir, örneğin: gül hastalığı, alerji, Cushing sendromu veya hipertiroidizm gibi endokrin bozuklukları, karsinoid sendromu, menopoz, egzama ve lupus gibi. Bazı ilaçlar da yüzde veya vücudun diğer kısımlarında kızarıklığa neden olabilir. Kızarıklığa neden olan bu durumlarda doktor kontrolünde uygun tedavi alınmalıdır.
Kızarmak vücudun doğal bir tepkisi olsa da insanlar bu tepkiyi çevrelerine göstermekten hoşlanmazlar, bu doğal tepkiyi azaltmak ya da durdurmak için bazı tavsiyeler verilebilir.
Derin ve yavaş nefes alın: Kızarma, vücut stres altındayken meydana geldiğinden, kızarmayı azaltmanın anahtarı yaşadığınız stres miktarını azaltmaktır. Derin ve yavaş nefes almak stresinizi azaltabilir.
Gülümsemek: Araştırmacılara göre, stresli veya utanmış olsanız bile gülümsemek vücudunuzu daha az stresli olduğuna inandırabilir.
Serinlemek: Kızarma, soğuk yerine sıcak olduğunuzda daha yoğun olma eğilimindedir. Bu yüzden serinlemek kızarmanızı azaltmaya yardımcı olabilir.
Bol su içmek: Bol su içmek strese iyi gelir ve kızarmayı daha aza indirebilir.
Kızardığını kabul et: Kızaran birçok insan, kızarma konusunda çok endişelenme eğilimindedir. Kızardığınızı kabul etmek bazen bununla başa çıkmak için daha hazırlıklı hissetmenize yardımcı olabilir.
Kızarma tetikleyicilerinden kaçının: Yüzü kızaran bazı kişilerin, kızarmaya daha yatkın olmalarını sağlayan belirli tetikleyicileri vardır. Örneğin, rosacea hastaları veya menopoza giren kişiler güneş ışığına, kafeine ve baharatlı yiyeceklere uzun süre maruz kalmaktan kaçınmaya çalışmalıdır.
İlaç tedavisi: Kızarma için Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan herhangi bir ilaç yoktur. Ancak kızarmanın altında yatan sorunu yönetmek için ilaç tedavisi hakkında doktorlardan yardım alınabilir.
Bilişsel davranışçı terapi: Bilişsel davranışçı terapisi (CBT) kızarma hakkında yararsız ve gerçekçi olmayan düşünceyi değiştirmeye yardımcı olabilir.
Ameliyat: Yüz kızarmanız yaşam kalitenizi düşürecek kadar şiddetliyse ve diğer tedaviler yardımcı olmadıysa, ameliyat da çare olabilmektedir.
Sonuç olarak yüz kızarması, vücudunuzun acil bir durumda tepki verme şekli olan "savaş ya da savaş" mekanizmasının bir parçasıdır. Acil bir durumda mevcut tüm enerjiyi kaslarınıza yönlendirmek için, kaslarınıza ve organlarınıza mümkün olduğunca fazla oksijen iletmek üzere kalp atış hızınıza ve nefes alma hızınıza ihtiyacınız vardır.
Tüm bu acil müdahale önlemlerinden adrenalin sorumludur. Vücudun doğal uyarıcısı olan adrenalin, nefes alma hızınızı artırır ve göz bebeklerinizin genişlemesine neden olur. Ayrıca, en çok ihtiyaç duyulan yere daha fazla oksijen ve daha fazla enerji almak için kaslarınızın derinliklerindeki kan damarlarının genişlemesine neden olur. Yüzünüzdeki damarlar da genişler. Daha fazla kanın akmasına izin vererek açıldıkça yanaklarınız daha sıcak ve daha kırmızı hale gelir.